Anasayfa   |   EGE  |   AKDENİZ  |   MARMARA |   DOĞU ANADOLU  |  İÇ ANADOLU   |   KARADENİZ  

BELKIS

Türkiye'nin güney doğusunda yer alan Gaziantep fıstığı ve fıstıklı baklavası ile meşhurdur. Nizip yakınlarında Euphrates'de yer alan küçük bir köydür Belkıs. Zeugma son zamanlarda en çok duyulan kelimelerden biridir. Makedon Selecuid hükümdar I. Nicator tarafından yapılan bu Helenistik şehir Asya'dan Çin'e doğru uzayan ticaret yolu üzerinde bulunduğu için Roma zamanlarından beri refah içinde gelişmiştir. Zeugma'nın devasa varlığı burada yaşayanların evlerinden de belli olurdu. Zengin tüccarlar ve Romalı asilzadeler, görevliler evlerini buralarda yapılan dünyanın en büyük, en değerli mozaikleriyle, seramikleriyle, heykelleri ve freskleriyle süslemişlerdir. Zeugma uluslararası literatürde 2. Pompei olarak tanımlanmıştır. Zeugma'lı insanlar yüksek yaşam standartları ile Euprates şehrinde MS. 252 Sassanilerin istilasına kadar mutluluk ve zenginlik içinde yaşamışlardır. Sassanilerin istilasından sonra çıkan yangın ve sonra da depremle şehir yerlebir olmuştur. Ve 2000 yıllık bir uykuya dalmıştır.

Zeugma'dan 1996'dan beri çeşitli yerlerinde yapılan kazılardan sonra pekçok tarihi eser çıkarılmıştır. Zeugma'nın sular altında kalmaması için tüm dünyadan yüksek miktarlarda kaynak toplanmış durumdadır ve bütün dünyanın gözleri bu bölgede neler olacağına dikilmiş beklemektedir. Arkeologların bu rüyasını gerçekleştirmek için gereken bütün parayı hiçbir belediyenin bulmasının mümkün olmadığını söylemekte yarar var. Özel, kişisel organizasyonların da bu kurtarma projesine büyük destek vermesi gerekmektedir. İlk 5 milyon dolarlık destek American Packard Humanities Enstitüsünden geldi. Kazılarda A ve B bölgeleri GAP bölgesel otoritesi tarafından ve kültür bakanının desteği ile sürdürülmektedir. B bölgesi için kurtarma çalışmaları 2000 yılı temmuz ayından beri uluslararası arkeoloji gruplarının da yoğun desteği ile sürmektedir.

Türkiye ve tüm dünya, Zeugma'nın özenle çıkarılmış sanatını Gaziantep Müzesinde görmek istiyor. Ancak bu müzenin kapasitesi sınırlı olduğu için şimdilik çıkarılan sanat eserleri müze alanında açık hava müzesi olarak bir alanda sergilenmektedir. Yapılan yeni annex müzesinin inşaasına fon eksikliğinden dolayı ara verildi fakat, müze en kısa sürede tamamlayabilmek için bir sponsor bulabilmeyi umuyor.

Askeri önemi ve doğuyla batı arasındaki çok önemli ticaret merkezi olması özellikleriyle Zeugma şehri MS. 1. ve 2. yy'da altın çağını yaşamıştır. Şehrin önemi yapılan sanatsal işlerde kendini gösterir. MS. 252 yılında Sasani hükümdarı 1. Şapur (241-272) Dura'yı kuşattı ve şehri ele geçirdi. Arkeolojik kanıtlar, Sasanilerin Zeugma'yı yakıp yıktıklarını göstermektedir. Belkıs Tepesi'nde Kader Tanrıçası Tike'ye adanmış tapınağın yıkıntıları vardır. Şehir akropolisden aşağı, Euphrates'e doğru 300 m. aşağı, yaklaşık 2000 hektarlık bir alana uzanır. 1987'de, Gaziantep müzesi tarafından yapılan kazılarda 2 oda mezar daha bulunmuştur. Bazı heykeller bulunmuştur. 1992'de Nusret Özdemir tarafından bildirilen izinsiz kazılar yapan kişiler şehrin ortasında yakalanmışlardır.

Eski bronz zamanlarından kalma yaklaşık 8000 çanak çömlek 320 mezar içinden bulunmuştur. Müze çalışanları 1998-1999 kışında kesintisiz bir çalışma çıkararak, Akratos ve Çingene Kızı Mozaiği gibi çok önemli eserlerin de içinde bulunduğu pekçok tarihi eseri ortaya çıkarmışlardır. Mehmet Önal kontrolündeki kazılarda Gaziantep müzesinden bir arkeolog 2 Roma villası daha buldu. Bu villalar yanyana duruyordu ve MS 252'de ki istiladan ve sonra yangından, depremden paylarını almışlardı. 3 Metre kadar bir taş yığının altında yer almaları dolayısıyla hazine avcılarından korunmayı başaran bu villalarda pekçok mozaik, fresk bulunmuştur. Villardan birinde bir Mars heykeli bulunması tümmedyanın dikkatini çekmişti.

Sulara Gömülecek Bir Tarih: Belkıs

Göç eden ailelerin bıraktığı kerpiç evlerin yıkılması sonrasında harabeye dönen Belkıs'ta kazı çalışmaları hızlandı. Birecik Baraj Gölü suları altında kalarak kaybolan köyler arasında Gaziantep`in Nizip ilçesine bağlı Kavunlu (Belkıs) köyü de bulunuyor. Köy yaklaşık 10 gün sonra tamamen suların altına gömülecek. Yapımı tamamlanan ve kapakları kapatılarak su tutulmaya başlanan Birecik Barajı göl aynasında bulunan tarihi köy tamamen terk edildi. 50 ailenin yaşadığı köyde evlerin ve arazilerin istimlak edilmesinin ardından, kimi aileler başka yerleşim birimlerine göç ettiler; kalanlar daha yüksek yerlere çıkarak göç hazırlığı yapmaya başladılar.
 

 


Köylüye Yeni Yerleşim Birimi

Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü ve Nizip Kaymakamlığı tarafından yürütülen çalışmalarla yöreden ayrılmak istemeyenler için göl aynası dışında yeni yerleşim birimi kuruldu. 108 dönüm Hazine arazisi üzerinde konut ve sosyal tesisler inşa edilirken, 24 aileye de yeni ev yapılıyor. Yetkililer, yeni yerleşim biriminde 73 arsa üretildiğini, arsaların 23`ünün, kredi alıp kendi konutunu kendi yapmak isteyen 23 aileye verildiğini, kalan bölümün ise talep olduğu takdirde tahsis edileceğini açıkladı.


Antik Kentte Sona Doğru

Antik Zeugma kenti ile aynı alanda bulunan Kavunlu (Belkıs) köyünde göç çalışmaları son hızla sürerken, bir süre sonra sular altında kalacak olan Antik Zeugma kentinde çalışmalar hızlandırıldı. Belkıs köyünde yaşayan köylüler kendi sorunlarını çözme yanında, toprak altındaki tarihi eserleri de kurtarmaya çalışıyorlar. Gaziantep Arkeoloji Müzesi`nce 4 aydan bu yana Özel İdare Müdürlüğü ve Valilik katkılarıyla sürdürülen çalışmalarda bugüne kadar, 6 mozaik, savaş tanrısı Mars`ın nadide heykeli, Duvar freskleri, 3 bin 750 adet gümüş sikke bulunurken, sular altında kalacak bölgede 2 mozaiğin daha çakarılmasına çalışılıyor.

Harabeyi Andırıyor

Enerji ve sulama amaçlı olarak Atatürk Barajı`nın kuyruk suyuna inşa edilen ve GAP barajlar zincirinin 4. halkası olan Birecik Barajı`na en yakın köy olan ve baraj gövdesinin hemen önünde bulunan Kavunlu, göç eden ailelerin bıraktığı kerpiç evlerin yıkılması sonrasında adeta harabeyi andırıyor. Barajdaki regülatörlerin tamamının kapatılması sonrası yükselen su, köy kahvehanesine kadar ulaşmış durumda. Evlerin göle uzaklığı ise 30 ile 70 metre arasında değişiyor.

En Çok Fıstık Ağaçlarına Üzülüyor

Doğduğu köyün bir süre sonra sular altında kalmasını kabul edemediğini belirten ve yaşamını Gaziantep`te sürdüren Hasan Sarıçiçek, "En güzel anılarım bu köyde geçti. Fırat kenarında yaşadığım bu anları asla unutmayacağım. En çok da 50-60 yıl emek verdiğim fıstık ağaçlarımın suyun altında olmasına çok üzülüyorum. Keşke bu ağaçları kurtarma imkanımız olabilseydi" diyerek üzüntüsünü dile getirdi.

2 Baraja Topraklarını Kaptıran İlçe: Birecik

GAP kapsamında, Aşağı Fırat Havzası`nda Birecik Barajı ve Suriye sınırında DSİ tarafından yapılan Karkamış Barajı ile HES, yerleşim birimlerini tarihe gömüyor. Birecik ve Karkamış barajları nedeniyle en fazla yerleşim birimini kaybeden yerlerin başında, Şanlıurfa`nın Birecik ilçesi geliyor. Yerli ve yabancı konsorsiyumlar tarafından yap-işlet-devret modeliyle yapılan ve geçen aydan beri su tutulmaya başlanan Birecik Barajı ve HES`in göl alanı altında, Birecik`in 9 köyü ile 1 mezrası kaldı.

İlçeye bağlı Geçittepe, Keskince, Dorucak ve Bahçeönü köyünün tamamen, Meteler, Altınova, Surtepe, Ayran ve İnnaplı köyleri ile Mezra beldesinin arazilerinin önemli bölümü Birecik Barajı sularına gömülürken, Karkamış Barajı gölü altında ise ilçenin Duyoluk köyü tamamen, Çiçekalan ve Adacıklı köyünün ise büyük bölümü kaldı. Her iki baraj gölü altında kalan yerleşim birimindeki vatandaşların boşaltma işlemlerini tamamladıklarını kaydeden yetkililer, "Çoğunluğu çevre il ve ilçelerle, yakınları olan köylere yerleştiler. Tabii yıllardan beri yaşadıkları yerleri terketmenin zorluğunu yaşıyorlar" dedi.

Birecik ve Kalkamış Baraj gölü altında kalan yerleşim birimlerinde yaşayan vatandaşlara, şimdiye kadar 25 trilyon lira istimlak bedeli ödendiğini açıklayan yetkililer, halen hak sahiplerinin, "bedel artırımı" sonucu 25 trilyon lirayı bulan alacağı bulunduğunu, bunun da kısa sürede ödeneceğini umduklarını söyledi.


                               arkeolog@postaci.com                                  design @rzawa