Anasayfa   |   EGE  |   AKDENİZ  |   MARMARA |   DOĞU ANADOLU  |  İÇ ANADOLU   |   KARADENİZ  



Kodro
s Kralı Athens'in oğlu Neleus bir şehir bulmaya karar verdiğinde, tanrılar ona genç bir bakire kızın suya karıştığı doğal bir ortam bulmasını söylediler. Neleus Anadolu boyunca buraya gelene kadar gezdi ve burada Kaeira adlı bir kızı nehir kenarından çömlek yapmak için kil toplarken gördü. Neleus tanrıların dediklerini hatırlayıp burnın aradığı yer olduğunu düşündü. Milet'in bulunuşuna ilişkin pekçok hikaye ve söylenceler yaygın olarak ağızdan ağıza söylenmektedir.

Bu hikayeler nasıl anlatılırsa anlatılsın Milet zaman içinde bilgelik ve sanat şehri olarak bilinmiştir. Pozitif bilimlerin doğduğu yer ve doğal filozof Thales' in güneş tutulmasını ilk kez MÖ. 585 yılında izlediği yer burasıdır. Pekçok ünlü filozofun Anaximenes, Anaximondros, Hippodamus gibi, çalıştığı ve buluşlarını yaptığı yer burasıdır. Apollo Tapınağı'nı yapan Daphnis ve İstanbul'daki Hacı Sofya'nın mimarı da bu şehirdendir. Açık saçık Milet masallarının yazarı Aristeides, ilk coğrafyacı Hecataios ve atomun varlığını ilk bulan Leucippos da buralıdır. Atinalı bayan devlet adamı Aspasia burada doğmuştur. Milet eski çağlarda bir ticaret merkeziydi. Samsun ve Giresun dan gelenler de dahil 90'dan fazla ticari koloni izine rastlandı. Miletliler gerçekçilikleriyle bilinirlerdi, bazen bu konuda tanrılardan bile daha gerçekçi olmuşlardı. Bir gün Zeus fakir bir adamı Agora Şehri'nde alıkoymuştu. İkisi de birbirine eğilmemeye karar vermişti. En sonunda Zeus kızarak bağırdı, "Buraya bak, çok fazla uzatma yoksa seni fırtınalarla mahvederim!!" Ve adam cevap verdi, "Bak yüce Zeus. Kendi yanlışını kendin ispatladın." Başka bir hikaye ise şehir halkının hayvanlara karşı olan sevgisinden bahseder.

Bir gün Koaranus isimli adamın biri bir balıkçı tarafından yakalanmış bir yu
nus balığı görür ve onu satın alıp suya atar. Bir zaman sonra Koaranus gemisiyle seyahatteyken,gemisi batar ancak adam yunuslar tarafından kıyıya taşınarak kurtulur. Yıllar sonra Koaranus öldüğünde cenazesi limanin kıyısından geçerken bir yunus sürüsünün de cenazeyi kıyıdan yavaşça takip ettiği görülür. Antik kent Milet'in limanı Batı Anadolu'nun en önemli limanıydı fakat şimdi o 10 km. içerdedir. İzmir'in güneyinde Aydın'ın il sınırları içinde, Didim'e 20 km kuzeydedir. Buradaki tiyatro Anadolu'nun en iyi korunmuş tiyatrolarından biridir ve bir keresinde 20.000 kişi oturmuştur. Faustina Banyoları Türkiye'nin en geniş antik tiyatrolarındandır. Diğer antik kalıntılar ise Hellenistik zamanlardan kalma binalardır. Serapis Tapınağı, Stos, Anıt Limanı, Athena Tapınağı, Nymphaion, Dionysus Tapınağı, Kapito Banyoları, Heroonlar ve iki Agora.

Ayrıca Ortaçağ Türk'lerinden kalma anıtlar da vardır: İlyas Bey Camii'si ve kompleksi, Beylik hamamı, bir kervansaray, Kırk Merdivenli Cami, bir derviş kulübesi ve Pireli Han. Miletus'un kuruluşu MÖ. 5. yy'a dayanır ve en parlak dönemi MÖ. 5. ve 6. yy'a dayanır. MÖ. 494'de Persliler'in galibiyeti ile yerlebir olan Milet, Hippodamus tarafından yapılan bir planla yeniden tas
arlanan kuruldu. Şehir Roma ve Bizanslılar zamanından kalma çok önemli izler taşımaktadır. Venice ve Genoa ile ticareti sürerken Menteşeoğulları ve ilk Osmanlı zamanlarında hala kent yaşamı sürüyordu. Fakat 1955'den sonra Balat isminde bir köy haline geldi. Miletus'da hala kazı çalışmalarını sürdüren Alman bir arkeoloji grubu Priene, Didim ve Miletus civarında müze evler bulmuşlardır. Şimdi karayla çevrilmiş olmasına karşın hala tiyatronun oturma yerlerine oturup güneşin batışını izleyebilir ve etrafta dolaşabilirsiniz.


                               arkeolog@postaci.com                                  design @rzawa