Anasayfa   |   EGE  |   AKDENİZ  |   MARMARA |   DOĞU ANADOLU  |  İÇ ANADOLU   |   KARADENİZ


İZNİK

İznik şehrinin çevresi 4427 m. yüksekliğinde Roman duvarları ile çevrilidir. Kuzeyden gelen misafirler şehre İstanbul Kapısı'ndan girerler. Üç bölümlü bir adam ve bir kadın figurü buraya başka bir şehirdeki başka bir binadan getirilmiş
olmalarına rağmen sanki buraya aitlermiş gibi gözükürler. Yenişehir ve Lefke kapıları da üç bölümlüdür. Dördüncü göl kapısı artık yerinde değildir. Dünyaca ünlü antik coğrafyacı Strabo'ya göre, İznik MÖ. 316'da Antigonus tarafından bulunmuştu. Büyük Alexande'ın generallerinden Antigonus. Alexander'ın başka bir generali Lisimakos şehri aldı ve ona karısının adını "Nicea" verdi. Onun ölümünden sonra şehir Bizanslılar, Romalılar, Gothlar ve tekrar Romalılar tarafından ele geçirildi. Konstantin İmparatorunun Hristiyanlığa MS 313'de geçmesiyle İznik İznik önemli bir dini merkez olmuştur. Bugün sular altında kalan Nicene Creed ilk Ecumenical Konsil'inin 325'te toplandığı yerdir. İznik şehrinin Bursa'dan farkı pekçok tarihi anıtlarıın olmasıdır. Beştaş diye de bilinen 15.5 m'lik yüksek dikilitaş benzeri mezarlar vardır.

Elbeyli yakınlarında gene sıradışı fresklerle dolu, Türkiye'nin tarihi mezarlıkları arasında en önemlisini oluşturan yeraltı mezarlığı vardır. Şehir içinde Roman tiyatrosunun hala süren kazı çalışmaları var. 395 Yılında Roma İmparatorluğu ikiye bölündüğünde, İznik dinsel bir rol sürdürmeye devam ediyordu. Şehre yeni kiliseler ve su kanalları yapıldı. 787'de 7. Ecumenical Konsil toplandı. Buradan çıkan sonuç, kutsal kişilerin resimlerine saygı duyulması ve bunların resimlerinin yapılmasına izin verilmesiydi.

Hacı Sofya'nın tavanında, İznik'deki pekçok kilisede de olduğu gibi, birsürü mosaic korumalı resimler yapıldı. Antik zamanların su yolları 1970'lere kadar kullanımda kaldı. Fakat bugün çevrelerini birsürü ağaç ve çalılar sarmıştır. İznik, İstanbul'dan Doğu An
adolu'ya giden yolda dinlenme merkezidir. Ve yüzyıllar içinde 3 farklı ülkeye başkent olmuştur. 1075'de Selçuklular'ın komutanı Kutalmışoğlu Süleyman Şah şehrin adını Nicea'dan İznik'e çevirmiştir. Ve orayı ülkesinin başkenti ilan etmiştir. Sadece 22 yıl süren bu sahiplikten sonra 1204'de İznik Bizanslılar'ın denetimine geçmiştir. 1206'da da Theodor Laskaris kendini imparator ilan etmiş ve İznik'i de başkent yapmıştır.

İznik bu halinden 55 yıl boyunca memnundu, ta ki Bizanslılar İstanbul'da tekrar kurulana kadar. 1331'de İznik, Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası haline geldi ve dört yıl boyunca onun başkentliğini yaptı. Şehrin kuzey köşesinde, duvarların arasında, inanılmaz genişlikte bir Çınar Ağacı yıllara meydan okuyarak içinde bir oda varmış gibi durur. Bu ağaç gibi, Osmanlı'dan kalma binaların bazıları da İznik çevresinde öyle dururlar. Fakat bazı binalrın acil bakım, onarım ve ilgiye ihtiyacı vardır.

Bu binalardan biri Yeşil Camii'dir. 1398'de yapılan bina İznik'in en mimari örneklerinden biridir. Yeşil tuğlalarla süslendikten sonra adı bu şekilde kalmıştır.Hacı Özbek Camii de 1333 yılında yapılmış olur, bilinen en eski Osmanlı Camii'sidir. Nilüfer Hatun İmaret'i 1338'den bugüne kalmıştır ve 1960' dan beri müze haline getirilmiştir.

1995 Yılında İznik Eğitim Derneği İznik tuğlaları ve Seramik Araştırma Merkez' lerini kurdu. Çok çeşitli meyva ve sebze türleri yetişir. İznik Gölü Türkiye'nin 5. büyük gölüdür.

İKİNCİ SAYFA İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN........

                               arkeolog@postaci.com                                  design @rzawa