Anasayfa   |   EGE  |   AKDENİZ  |   MARMARA |   DOĞU ANADOLU  |  İÇ ANADOLU   |   KARADENİZ


SÜLÜKLÜGÖL-SÜNNET GÖLÜ-GÖYNÜK-TAHTALI

Sülüklügöl, seyahat acentalarının en popüler trekking noktalarından biri oldu. Oldukça da ilgi çekiyor.
Akyazı-Göynük çevresinin gezilebilecek tek yeri Sülüklügöl değil. Bir gece konaklamalı iki günlük bir tur için son derece keyifli seçenekler bulacaksınız.
Sülüklügöl’ü de içine alan, aynı
Sülüklügöl’ün adı biraz itici ama manzarası müthiş. Bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. durak noktalarını içeren ama iki ayrı yolu izleyen tur seçeneklerinden birini tercih edebilirsiniz.
Birinci yol seçeneği, Akyazı-Kuzuluk-Dukurcun-Sülüklügöl-Sünnet Gölü-Göynük-Taraklı’yı içeriyor ve dönüş Geyve üzerinden Adapazarı yoluna girilip İstanbul-Ankara otoyoluna inilerek yapılıyor.
İkinci yol seçeneği ise, İstanbul-Ankara otoyolunun Adapazarı ayrımından Bilecik yönüne ayrılarak Geyve üzerinden Taraklı’ya çıkmayı gerektiriyor. Ardından Göynük-Sünnet Gölü-Sülüklügöl izleniyor ve Akyazı üzerinden geri dönülüyor.
Her iki seçenekte te Göynük’te gece konaklaması yapılabilir.

Biz birinci seçeneği izleyeceğiz.
Bu seçenek için, Adapazarı-Akyazı ayrımına kadar otoyolla, ardından da Akayazı üzerinden Kuzuluk’a geliniyor. Kuzuluk’ta mola verebilirsiniz.
Kuzuluk kaplıcaları ve içmeleri ile tanınıyor. Piknik alanı ve aile işletmesi lokantalar bulunuyor.

SÜLÜKLÜGÖL
Kuzuluk kaplıcaları ve içme suları geçilerek ve sağınızda solunuzda sıralanan kır lokantalarını görerek Dokurcun’a bağlı Samanpazarı mevkiine geliniyor. Burada sağınızda onbir metre gövde genişliği olan 500 yaşında bir koca çınar göreceksiniz. Çınarın gövdesinde oluşan kovuğa isterseniz mağara niyetine bakabilirsiniz. Çünkü içine on kişi girebilecek kadar büyük.
Tarihi saat kulesinin eşliğinde Göynük’ün güzelim evleri. Elbette bütün evler böyle değil, yeni ve çirkin yapılar çok. Biraz dolaşırsanız güzel sokaklar ve yapılar göreceksiniz.
Bu koca çınarı selamladıktan sonra Taşvansuyu’na geleceksiniz. Burası alışveriş için son nokta, ihtiyaçlarınızı tamamlayın. sağa ayrılan rampa, toprak zeminli dar bir orman yolundan dolana dolana Dokurcun Yaylası’na çıkıyor. Size ters yönde yolu izleyen akarsular, karaçamlar ve dibinde ot azmanı bitkiler eşliğinde turkuaz renkli bir su göreceksiniz. İşte Sülüklügöl!
Adı sizi ürkütmesin, sevimsiz gelmesin. Sülüklügöl ve çevresi çok hoşlanacağınız bir doğa parçası. İlkbahardan kışa kadar piknik ve doğa yürüşleri için güzel bir çevre olan Sülüklügöl kışın da trekkingçileri çekiyor. Ayrıca otomobilciler de offroad ve jeep safari için geliyorlar.
Unutmadan göl kenarında kamp yapmak isteyenlerin Milli Parklar’dan izin almaları gerektiğini hatırlatalım. En iyisi buraya tur düzenleyen seyahat acentalarıyla ilişki kurmak. ( Acentalar için Doğa Yürüyüşleri Trekking bölümüne bakınız. )
Gölün çevresi bir canlı ağaç ve bitki müzesi gibi zengin.
Kışın rüzgarın uğultusu, diğer zamanlarda kuşların sesi dışında başka bir ses aramayın. Transistörlü radyoları veya ototeypleriyle gelen insanları saymazsanız tabii. Biz doğanın seslerinden sözediyoruz.
Kentlerde pek kalmayan, kırsal alanda süren bir kan-emici bir tedavi aracı olan sülükler bu gölün canlılarıydı bir zamanlar. Sonra buraya üretmek için balık çeşitleri atıldı. Sülükler yokoldu, gölün adı kaldı yadigar. Burası denizden 1200 metre yükseklikte bir set gölü. Vadide akan derenin önünün bir toprak kayması ile kapanması ile oluşmuş. Yakındaki Davlumbaz tepesi ve kıyıdan güzel göl fotoğrafları çekebilirsiniz. Öğlenden önce güneş göle vuruyor.
Gölde çok sayıda direk göreceksiniz, bunlar toprak kaymasından önce ağaçtılar.Erozyonun ne demek olduğununsomut bir fotoğrafını çekebilirsiniz.
Yeme-İçme ve Konaklama
Çevrede yemek yiyebileceğiniz pek bir yer yok. Sülüklügöl Aile Piknik Yeri’nde et-mangal ve çay tek seçeneğiniz. ( Turizm herkesi etkiliyor, Bu yaz gidenler belki de çevre köylerden birilerinin yeni lokantaları ile karşılaşırlar. ) Yanınızda getirdiklerinizle piknik yapabilirsiniz. Suyu taşımanızı gerek yok, çevrede kaynak suyuyla beslenen çeşmelerden alabilirsiniz.
Hazırlıksızsanız ve karnınız acıkırsa Sülüklügöle ayrılan yolun başında Giray Alabalık Çiftliği var. Taze alabalık alıp göl kıyısında pişirebilirsiniz. 250 gramlık benekli alabalıklar 1 dolar karşılığı liraya satılıyor. İsterseniz çiftliğin bahçesindeki kır lokantasında salata eşliğinde yiyebilirsiniz. Başka çeşit yiyecek ve alkollü içki yok.

Kalabalık guruplar için Tel: ( 374 ) 427 64 61 .

SÜNNET GÖLÜ
Sülüklügöl’den dönüşte ana yola inip Mudurnu yönüne devam ederken Göynük tabelasını görünce sapın. Dar ama asfalt yolu izlerseniz solunuzda önceleri düz, sonrasında genişletilmiş yolla bir başka gölün, Sünnet Gölü’nün tesislerine ulaşacaksınız. Göl anayoldan 5 km içeride ve bu yol stabilize. Bolu üzerinden gitmek isteyenler Mudurnu’yu geçip ayrım noktasına ulaşıyor. Bu yol daha düzgün diğerine göre.
Çevresi karaçam ağaçları ile kaplı göl denizden 820 metre yükseklikte, Sünnet Gölü. 18 Hektarlık alanı kaplıyor ve 22 metre derinliği var. Çevresi yemyeşil ormanla kaplı. Gölün rengi size nazarboncuğunu hatırlatacak. Kış aylarında göl donuy
Göynük’ün yanıbaşındaki Çubuk Gölü’nün çevresi ormanla çevrili. Tabii villalar da kondurulmuş hemen.or ve çevresi karlı kaplı gölün başka bir keyfi oluyor.
Gölde mercan ve alabalık var ama şimdilik tutulmasına izin verilmiyor. Büyüyüp, üreyip çoğalmalarına izin vermek için bu gerekli.
İlkbaharda karların erimesiyle su seviyesi yükseldiğinde çevredeki ağaçların bir kısmı gölün içinde kalıyor ve gizemli bir manzara yaratıyor. Özellikle akşamüstü, günbatarken yabanıl, ürkütücü göründüğünü söyleyebiliriz. Göl kıyısındaki tesislerde bu etkileyici manzarayı seyrederek yemek yiyebilir, çevrede bol oksijenli yürüyüşler yapabilirsiniz. Çevrede bir çok yürüyüş yolu bulacaksınız.
Milli Park olan Sünnet Gölü’nde isterseniz konaklama olanağı da var. Mudurnu Tavukçuluk Doğal Yaşam Tesisleri, 36 odalı modern bir tesis. Çevreyle uyumlu ve iyi bir mutfağı var.
Tel: ( 374) 364 12 00 - 464 12 01-02


GÖYNÜK
Sülüklügöl, Sünnet Gölü gezisini bitirmek istemiyorsanız Göynük’e devam edebilirsiniz.
Ya da bu dünya güzeli ilçede konaklayabilirsiniz.
Göynük Sünnet Gölü’ne 27, Bolu’ya 98 km. uzaklıkta. Sokakları ve çarşısı ile eski görünümünü önemli ölçüde koruyabilen Göynük’te Gazi Süleyman Paşa camisi ve hamamı, Akşemsettin türbesi ile tarihi saat kulesini görebilirsiniz.
Göynük bir Osmanlı kenti ama yerleşim İskitler ve Traklar’dan başlamış. Helenistik çağda Bitinya egemenliğinde kalmış, Roma ve Bizans dönemlerini de yaşamış. Selçuklular’ın kolu Omurhan Beyliği’ne başkentlik etmiş, Osmanlı idaresine ise 1330’da girmiş.
İlçenin hemen her yerinden görülebilen Saat Kulesi, Cumhuriyet’in ilk yıllarında, 1923-24’te yapılmış. Zafer Kulesi olarak da anılan 3 katlı ahşap kulenin yukarı çıktıkça küçülen her katında birer balkon ve dörtgen planlı saat odası bulunuyor.
Üzerindeki saat çalışmıyor ama kule ziyarete açık.
Ne yenir?
Göynük’te yetiştirilip piyasaya verilen atom fasülyesi iriliği ile dikkat çekiyor. Köfte ve pide salonları, içkili lokantalar bulunuyor.
Nerede Kalınır:( Gezi / Türkiye‘nin Bütün Otelleri kitabına bakınız.)Çevre gezileri için de otelden yardım alabileceksiniz.

Çubuk Gölü
Göynük’ten 6 km uzaklıktaki Çubuk Gölü, 15 hektarlık bir alana yayılmış, en derin yeri 13 metreyi bulan ve çevresi ormanla kaplı güzel bir göldür. Bu güzelliği çevre sakinleri farketmişler ve villalar kondurmuşlar.
Çim kaplı kıyı bandı, göl çevresinde piknik yapmaya el veriyor. Ama yiyeceklerinizi yanınızda getirmelisiniz.
Akbalık ve sarıbalık tutmak için göle olta atılabilir. Şansınıza ne çıkarsa!


TARAKLI
Göynük’e gelmişken, Taraklı’yı görmemezlik etmeyin.
30 km tutan Göynük Taraklı arasında 1999 baharına kadar yol çalışmaları devam ediyordu. 5 km’si toprak olan yol, belki siz gittiğinizde iyileşmiştir.
Orman örtüsü içinde bulunan ve ortasından Göynük Deresi geçen ilçe, ahşap cumbalı evleriyle haklı bir üne sahip. Evlerin yaşları 100 ila 300 arasında değişiyor. Birinci derecede SİT alanı ilan edilen 5200 nüfuslu ilçede, y
Ortasından geçen deresi, cumbalı evleriyle iyi korunmuş, çarpık yapılaşmaya direnebilmiş , Taraklı. Dileriz uzun yıllar direnişini sürdürür.öre halkı misafirperver, güleryüzlü ve hoşgörülü. Güzelliği bozan ne kirlilik, ne de çirkin bir yapılaşma gözleniyor.
Deniz seviyesinden 800 metre yükseklikteki ilçenin havası da bir o kadar temiz ve rutubetsiz.
İlçenin görülmeye değer tarihi eserleri arasında Kurşun Camisi, Taraklı yatırları, hamamlar bulunuyor.
Belde halkı eskiden tahta tarak ve kaşık yapımıyla uğraşırmış. Tahtalı adı da buradan geliyor. Tahta tarak yapımına çoktan son verilse de , ağaç oyma işçiliği hala çok yaygın. Ağaç el sanat ürünlerinin sergilenip satıldığı çok sayıda dükkan var. Sipariş üzerine her türlü ağaç işi de yapılabiliyor.
Taraklı’nın 1150 metre yükseklikte bir de yaylası var. Karagöl yaylası ilçe halkının yaz aylarında ç
Taraklı-Geyve arasındaki Kazkıranıkıp piknik yaptığı gizli bir cennet sanki.
Nerede Kalınır?
Taraklı’da kalınabilecek bir tesis yok. Ama Taraklı Belediyesi bu konuda yardıma hazır. Tel: (264) 491 20 15
İlçeye 15 km uzaklıktaki Kil Hamamı Kaplıca tesisleri, orman içinde temiz banyolu odalarıyla hizmet veriyor.
Taraklı’dan İstanbul’a dönüş, Geyve üzerinden Bilecik yoluna inilerek gerçekleşiyor. Taraklı-Adapazarı 60, Taraklı-İstanbul 135 km. Taraklı-Geyve arasındaki 800 metre rakımlı Kazkıran G eçidi’nde büyüleyici bir manzara çıkacak karşınıza. Geyve-Sapanca arasında yeşillikler içinde ve Sapanca Nehri’nin oluşturduğu vadi boyunca inen yol, dar ve bol kamyonlu olmasına karşın yine de güzel.


                               arkeolog@postaci.com                                  design @rzawa