ERYTHRAİ(ILDIRI)
Ünlü Çeşme plajının 20 km. kuzeydoğusunda yer
alan küçük ildin Köyü, bugün antik Erythrai kentinin bir
bölümünü içine almaktadır. Kentin karşısında, körfezde
görülen dört adaya, antik Hellen Çağı'nda Hippoi (atlar) adı
veriliyordu (Strabon XIV 644). Plinius'un bildirdiği gibi
yazıtlarda Aleon nehrinden söz edilmektedir. Buna karşın
Erythrai sikkelerinde Axus adı verilen bir nehir tanrısı
simgelenir. Bugün Erythrai'da, örenin güneyinden körfeze
akan tek bir ırmak vardır. Örenin kuzeyindeki ırmak yatağı
şimdi kuru bir deredir (Aleon Irmağı?).
Pausanias'ın (VII 3, 7) yazdığına göre Erythrai,
Rhadamanthys'in oğlu adı "kırmızı" anlamına gelen
Erythros'un önderliğinde Giritliler tarafından kurulmuş
olup, burada aynı zamanda Lykialılar, Kanalılar ve
Pamphylialılar da oturmaktaydılar. Bununla birlikte Erythrai
kentinin, efsanevi Atina kralı Kodros'un soyundan gelen
Kleopos ya da Knopos f Strabon XIV, 633) yönetimindeki
İonialı kolonistler ile güç kazanıp geliştiğini Pausanias
bildirmektedir. İonia kentleri arasındaki güçlü siyasal
birliği oluşturan ve M.Ö. 9. yüzyılda kurulan Panionion'a
Erythrai da üyedir. Başlangıçta kent bir süre için Atina
kral ailesinin önde gelen yetkililerinin yönetiminde
kalmıştır. Aristoteles antik çağda Erythrai'da bir Basilidae
oligarşisinden söz etmektedir (Pol. 1305 b). Teos ile
birlikte Erythrai, Pho-kaia'daki İon yerleşmesini
güçlendirmek için lonia asıllı soylu kişiler göndermiştir (Pausanias
VII3,8). Hellenistik Dönem'de yaşamış olabileceği düşünülen
yerli tarihçi Hippi-as, Chios (Sakız) tiranları Amphiklos ve
Polyteknos'un dostları Tiran Ortyges, Iros ve Ec-haros'un
Kral Knopos'u tahttan indirdiklerini anlatmaktadır.
Hippias'a göre halkı baskı ile yöneten bu tiranlar,
Knopos'un kardeşi tarafından kovulmuşlar ve kaçarken de
ölmüşlerdir. Hippias'ın belki de efsanevi Knopos ile
karıştırdığı bu kralın M.Ö. 7. yüzyılda, İon kentlerinin
çoğunun tiranlar tarafından yönetildiği bir dönemde yaşamış
olması gerekir. M.Ö. 560 tarihlerinde Erythrai, Lydia
egemenliğine girmiş ve M.Ö. 545'ten sonra da Persler
yönetimi ele geçirmişlerdir.
Erythrai, Lade Savaşı'na (M.Ö. 494) sekiz gemi ile
katılmıştır. Delos Birliği'ne önemli bir tutar olan yedi
talentle katkıda bulunmuştur. Delos Birliği'nden olasılıkla
M.Ö. 453 yıllarında ayrılmış olmalıdır. Chios ile birlikte
M.Ö. 412'de Atina hegemonyasına baş kaldırmış ve bir
Peloponnes üssü durumuna girerek karşı tarafa yardım
etmiştir. Daha sonra sırasıyla Atina ve Persler ile
anlaşmalar yapmıştır. 4. yüzyıl ortalarında Maussollos ile
dostluk kurmuştur. Kalıntılar arasında ele geçen bir
yazıtta, Maussollos yüceltilmekte ve kendisinden Erythrai'ın
hayır sahibi yardımcısı şeklinde söz edilmektedir. Erythrai
aşağı yukarı aynı dönemde Assos ve Atarneus tiranı Hermias
ile savaşta karşılıklı yardımlaşma konusunda bir
anlaşmayapmıştır (Syll.3 229). M.Ö. 334'te Büyük İskender
kenti özgürlüğüne kavuşturmuştur. Plinius (N.H. V, 116) ve
Pausanias (II, 1,5)'ın bildirdiklerine göre İskender,
Erythrai yarımadası içinden bir kanal açarak Teos Koyunu
İzmir Körfezi ile birleştirmeyi tasarlamıştır. Erythrai'ın
Bergama ve Roma ile de ilişkileri vardır. III. Attalos'un
M.Ö. 133'te ölümünden sonra Bergama Krallığı'nın Romalılara
geçmesiyle Erythrai, Roma'nın Asya Eyaleti'nin bağımsız bir
kenti olarak büyük bir gelişme göstermiştir.
Erythrai'ı karadan çeviren surlar (Şek. 315 a) çok iyi
korunmuş durumdadır ve oldukça güzel bir taş işçiliği
gösterirler. Kalınlıkları 4-5 m'dir ve çok sayıda kapısı
vardır. Ören yerinde bulunan üç ayrı yazıttan anlaşılacağı
üzere (Magie, Roman Rule in Asia Minör, 79) kent
duvarlarının 4. yüzyılın sonunda ya da 3. yüzyılın başında
yapıldığı sanılmaktadır. Köy kahvesinin yakınında
Hellenistik Dönem'e tarıhlenen ve grifon figürleriyle
bezenmiş çakıl taşı mozaikin bir bölümü, bugün de yerinde
durmaktadır. Akropolün kuzey yamacına yapılmış olan tiyatro
çok tahrip görmüş ve yağma edilmiştir. Akropolün güneyinde,
güney-kuzey doğrultusunda uzanarak Axus (?) nehrini kesen
aquadükt Bizans Çağı'ndan kalmadır.
Herakies'in kutsal alanı Herakleion'un yeri örenin kuzeybatı
düzlüğünde deniz kenarında idi. Pausanias (VI! 5, 4) Mısır
tipi bir kült heykelini tanımlar ve kentin sikkelerinde de
bu heykel görülür. Erythrai'ın Herophile adındaki kadın
bilicisi, antik dönemde büyük bir ün kazanmıştı. İtalya'daki
Kyme'ü biliciden sonra en tanınmış bilici idi. 1891 yılında
bir nymphaionu andıran ve içinden yazıtlar ele geçirilen bir
yapı bulunmuştur. Bu yazıtlardan birinde bilici
Herophile'nin Eryîhrai'iı olduğu anlatılıyordu. Bununla
beraber bu yapının nerede olduğu bugüne değin
saptanamamıştır.
Bu satırların yazarı tarafından, Hakkı Gültekin ve Cevdet
Bayburtluoğlu'nun işbirliği ile 1964 yılından başlayarak
Erythrai'da sürdürülen kazılarda gün ışığına çıkarılan
önemli buluntular İzmir Arkeoloji Müzesi'nde
sergilenmektedir.
Yaşar Holdingin 1977-1982 yılları arasında sağladığı
olanaklarla Erythrai kazılan yeni boyutlar kazanmıştır.
Akropolde açılan kazı çukurlarında M.O. 725'ten 545'e değin
tarihlenen çok sayıdaki çanak çömlek ile bronz, fildişi ve
altın küçük adak eşyaları ele geçirilmiştir. Görünüşe
bakılırsa Erythrai M.Ö. 6. yüzyılın ortasından az sonra
Persler tarafından tahrip edilmiştir.
M.O. 6. yüzyıl başlarına tarihlenen bir kâse üzerindeki
yazıta göre adak eşyaları, Pausanias'ın (VII 5, 8)
belirttiği Athena Polias Tapınağı'na (Şek. 316 a)
sunulmuşlardır. M.O. 6. yüzyılın ilk yarısında yapılmış
bronzdan küçük aslan heykelcikler (Lev. 11 d), İzmir
Müzesi'nde duran ve Bayındır'dan gelen aslan heykeline çok
benzemektedirler. Bunlar aslan tipinin en eski İonia
örnekleridir ve Etrüsk sanatçılarına örnek olmuşlardır.
Akropolde açılan aynı kazı çukurunda anıtsal bir Arkaik
kadın heykeli bulunmuştur. Bugün İzmir Arkeoloji Müzesi'nde
sergilenen heykel iyi korunmuş durumda ortaya çıkarılmıştır.
Ancak başı yoktur. Heykel M.O. 560-550 yılları arasında
büyük bir olasılıkla Erythrai'lı bir sanatçı tarafından
yapılmıştır.
Erythrai Kazıları sırasında gün ışığına çıkan eserlerden
birkaçı bronz çubuğa takılı olarak görülmektedirler.
|