Miletos'un 15 kilometre doğusunda,
Bafa Gölü kıyısında bulunan antik kente, Söke - Bodrum yolu üzerinde Avşar
köyü tabelası izlenerek gidiliyor. Köyden yaklaşık 1 km sonra, harabelere
doğru toprak bir yol ayrılıyor. Sapağı kaçırmamak için, köylülere sormanızda
yarar var. 2 km kadar devam eden yolun sonunda, ören yerine ulaşıyorsunuz.
İon Birliği'ne üye on iki kent içinde en yoksulu ve belki de en önemsizi
olan Myus'tan günümüze kalanlar; Dionysos Tapınağı'na ait parçalar ile Avşar
Kale denilen, Bizanslılardan kalma kale yıkıntısı.
Çok az ziyaretçiyi kendisine çeken bu ıssız kentteki kalıntılar oldukça
düzensiz. Ancak arazide yürümeyi ve kendi halinde uzak kasabaları, köyleri
keşfetmeyi sevenler için ilginç olabilir. Bir zamanların, balığıyla meşhur
liman kenti Myus'u; bugün pamuk tarlararının orta yerinde görmek de,
kimileri için şaşırtıcı olacaktır. Antikçağ yazarı Pausanias, pek çok İon
kentinin yer değiştirmesine sebep olan Menderes'teki değişiklikleri şöyle
aktarıyor: "Deniz geri çekilip, tatlı su gölüne dönüşünce, buradan o kadar
çok sivrisinek türedi ki; Myuslular kenti terk etmek zorunda kaldı.
İçlerinde kült heykellerinin de bulunduğu taşınır eşyaları yanlarına alarak
Miletos'un yolunu tuttular."
Strabon Myus'un Atina kralı Kodros'un oğlu Kydrelos tarafından kurulduğunu
bildirilmektedir. Yine Strabon'un anlattığına göre Panionion birliğine dahil
kentlerden birisidir. Herodotos, İ.Ö. 499'da Pers donanmasının Myus kenti
açıklarına demirlediğini bildirmektedir. Ancak Herodotos Myus'un İ.Ö.
494'teki Lade Deniz Savaşına sadece üç gemi ile katıldığını bildirmektedir.
Yapılan kazılarda antik kaynaklarda adı geçen ve beyaz mermerden yapıldığı
bilinen Dionysos tapınağı ortaya çıkarılmıştır. Kent üzerinde bugün Dionysos
tapınağına ait parçalar, Arkaik Döneme ait sur duvarları ve Bizans kalesi
kalıntıları görülmektedir.
|