Anasayfa   |   EGE  |   AKDENİZ  |   MARMARA |   DOĞU ANADOLU  |  İÇ ANADOLU   |   KARADENİZ     


BOZ DAĞI

Bir Ege şehri olan İzmir, kardan çok mavi denizleriyle beraber anılır, ama çok uzak olmayan Boz Dağı karlı tepelerinin güzelliğni, kış sporları tutkunlarıyla cömertçe paylaşmaktadır. Dağın üstündeki kayak merkezleri iki yıl önce yapıldı, ve alplerin verimli otlakları, keklik sürüleri ve çekici taş evleriyle bilinir. Şimdi, yürüyüş ve tabiat severler kadar, 2159 metre yükseklikteki doruklar kayakcıları, onlar kayak eğimlerinden beyaz kar manzaralarına doğru giderken, parlak reklerdeki teçhiztlarıyla ve neşeli gülcüklerle karşılar. Bu misafirperver dağların ismini ismini verdiği Bozdağ alanı, Ege bölgesindeki Gediz ve Küçük Menderes ırmakları arasındaki 120km.’lik bir alana yayılmıştır.burası bölgenin en yüksek yeri olup kuzeydeki Salihliden güneydeki Ödemişe doğru bölgeyi kesen doğudaki yol üzerinde bulunur. Mermer ve kristal parçaları gibi birçok metamorfik kayalar dan oluşmuş ilgi çekici müthiş jeolojik kalıntılar bulunur. Bozdağ, Lidya kralı Tmolos’a ait mitolojik bir üne sahiptir. Ares’in oğlu Tmolos, ava çıktığı bir gün su perisi Arriepe’yi gördüğü zaman O’na aşık olur. Toprak ve bereketin tanrıçası Artemis, kral olsun ya da halk tabakasından biri olsun herhangi bir ölümlünün fani olmayan birine nasıl aşık olur diye çok sinirlendi ve azgın bir boğayı onu öldürene kadar çiğnemesi için gönderdi. Thomolos’un oğlu, babasından kaçarak, daha sonraları Thomolos diye adlandırılacak olan Bozdağ’ın tepesine gizlendi. Gizemden tarihe hareket etti, 1426’da Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olan Aydınoğulları Beyliği zamanında, Manisa ve Birgi gibi yakın şehirlerdeki halk, sıcak yaz aylarını serin Bozdağ meralarında ve dağlara giden yolcuların ve kervanların konakladığı Elma Bağı dağ köyünde(resmiyette Tekke) geçirdiler. Manisaya prenslik tacını giydiren Sultan II. Mehmet (1451-1481), İstanbul fatihi, daha az meşguliyetleri kadar, hocası Molla Güraniden yaz aylarında Bozdağ üzerinde ders aldığını söylemiştir. Bir zamanlar Aydınoğulları’nın başkenti olan Birgi, Bozdağ’ın güneyinde bulunur ve birçok Türk anıtı ve geleneksel evleriyle büyüleyicidir. Birgi’yi ziyaretinizden zaman kalırsa Bozdağ’a 17km. uzaklıkta bulunan dönemeçli yollara sahip pitoresk köyleride gezip görebilirsiniz. Arabayı kullanırken sürüsüyle beraber bir çobanla karşılaşabilir ve dışarıdaki manzaraları seyredip dağın temiz havasını soluyan, sırt çantalarıyla uzun yürüyüşler yapanları geçersiniz. Hemen hemen her dönemeçte Bozdağ’ın parıldayan karla kaplı beyaz şapkalı ve yumuşacık atkı şeklindeki bulutlarından oluşan zirvelerinin görüntülerini yakalayabilirsiniz. Nüusu 3200 olan Bozdağ’ın en kalabalık köyü çiftçiliğin merkezi konumundadır ve başlıca mahsulleri patates, elma, kiraz ve vişnedir ve yöresel peynirlerini üretmeleri için gerekli sütü sağladıkları koyun ve keçileri beslerler. Ceviz ve kestane, süper bir bal ürettikleri güzel kokulu çiçekler gibi dağın hediyesidir. Ayrıca buradaki dükkanlarda kekik ve kına gibi dağdan toplanan birçok bitki bulabilirsiniz. Eğer yemek için burada mola verirseniz, mükemmel pidelerden-peynir gibi çeşitli şeylerle doldurulmuş ince ekmek ve fırında kızarmış ekmek ve katmer diye bilinen bir tür hamurişi spesiyalinden deneyin.köydeki çiftliklerde keklik ve sülün yetiştirilir ve her yıl baharda yetişkinler doğaya bırakılır. Yaşlı çınar, kestane, söğüt ve kavak ağaçları köylerin etrafını sarmıştır. Bu çevredeki şirin yerlerden biri, gözde piknik alanlarından ve üniversite dağcılık klüplerinin sıkça uğradığı Mermeroluk’tur. Kayak merkezi olan Büyük Çavdar buranın 7 km doğusunda ve rengarenk giyinmiş kayıkçılar buradan görülebilir. İki otel ve tek katlı evler, 1600 m yükseklikteki dağın kuzey yamaçlarında konaklamak isteyenler için hizmete açıktır. İki kayak bir tane de teleferik alanı bulunur, geç ulaşan yolcular, 2300m ve 2500m’lik iki tane kayak yapılabilecek eğimin bulunduğu 2000 m yükseğe giderler. Acemi kayakçılar için sırasıyla 800 ve 1000m’lik iki tane eğim bulunur.Kasımda, sıcaklık -3 derecenin altına düşer düşmez pistler suni karlar ile hazır edilir. Kayağa biraz ara verdiğiniz zaman geniş içecek ve atıştıracak birşeylerin bulunduğu bir kafeteryaya oturabilirsiniz. Kaymayı tasarlamasanızda zirvenin altına zevkli bir yolculuk yapabileceğiniz teleferik bulunur ve zirvedeki kafede bir bardak sıcak çay içtikten sonra neredeyse karla kapanacak olan dağ sırtlarında biraz dolaşın. Ayağınızın altında çatırdayan kar sesleri ve zirvenin kuvvetli esen rüzgarını dinlerken beyaz yaşamın tadını alacaksınız. Bozdağ manzaraları burada son bulmuyor. Ayrılmadan önce Subatan Yaylası diye bilinen dağ yaylasını ve Gölcük gölünü ziyaret edin. Subatan, üstünden geçenlerden dolayı aşınmış sığ bir vadinin oluşturduğu dalgalı yüzeye sahip bir platodur. İsmini, sayısız küçük akarsu dalışlarından dolayı oluşan oyuklardan almıştır. Patetes tarlaları ve elma bahçeleri bu verimli platoyu kaplamış durumdadır. Gölcük gölü 1049 m yükseklikte olup 1.5 km karelik bir alana yayılmıştır. Yaz gelince insanlar burada çam ağaçlarının gölgesinde piknik yapmak için gelir ve idil kokularıyla esen meltemlerde serinlerler. Kış mevsiminde ise gölü çölleşmiş bir halde bulabilirsiniz, ama sessiz beyaz arazi hala çok güzel ve unutulmaz bir manzaraya sahiptir. Kayak, dağcılık ve yürüyüş kadar, bisiklet sürmekte insanı yıl boyu Bozdağlara çeken sporlardan birisidir. Misafirperver bu dağın tepesi, dinlerseniz, eski ve sevimli alandan birşeyler fısıldamaktadır


                               arkeolog@postaci.com                                  design @rzawa