MAZI
Billur gibi tertemiz bir denizi, henüz imara açılmamış, yemyeşil doğası,
anıt ağaçları ve anıt kayaları ile Bodrum’un yanıbaşında bakir bir köy
Mazı. Bodrum’a bu kadar yakın olup da nasıl diğer koyların aksine böyle
bakir kaldığını merak edebilirsiniz. 25 yıldır yapılamayan yolu sonunda
asfaltlanınca turizme açılan Mazı köyü; İnceyalı sahilinde güneşlenmek,
Ege’nin berrak sularında kafa dinlemek ve deniz ürünleriyle beslenme kürüne
girmek isteyenler için tam anlamıyla bir cennet.
Gökova
sahilinde yer alan Mazı köyü, denizden gelebilecek korsan saldırılarına
karşı kıyıdan daha yukarda ve denizden görülmeyecek şekilde gizlenerek
kurulmuş. Köy halkının birinci derecede geçim kaynağı halıcılık. Hemen hemen
her evde rastlayacağınız tezgahlarda köyün genç kızları sarı, krem,
kahverengi tonlarının ağır bastığı ünlü Milas halılarını büyük bir hızla ve
heyecanla dokuyorlar. Eğer halı almak istiyorsanız tam yerine geldiniz
demektir. Uygun fiyatlarla halıları hem birinci elden alabilir hem de
istediğiniz ölçülerde dokutmak üzere sipariş verebilirsiniz. Meraklılarına,
rastgelirlerse halıların dokunduğu yünlerin, bahçelerdeki kazanlarda
kaynatılarak kök boya ile renklendirilişini izlemelerini tavsiye ederiz.
Vahşi Doğa
Köy meydanında bulunan yüksek bir tepe üzerinde, belki 900, belki de 1000
yaşında bir zeytin ağacı var. Köyün yaşlıları 7-8 kuşaktır var
olduğunu söylüyorlar. Kökleri kayalar arasından şaşırtıcı biçimde çıkan
zeytin ağacının gövdesini 3-4 kişi kollarını açarak ancak sarabiliyor.
Öte yandan denizin altına meraklı olanlar kayaların ilginç yapısını Ege
Denizi’nin berrak sularında deniz gözlüğü ve şnörkelli dalışları ile
seyredebilirler.
Bakir koylar
Mazı sahili yazın en sıcak aylarında bile kalabalık olmuyor. Uzun kumsal ve
kayalıklar hem güneşlenmeye hem de balık tutmaya çok uygun. Sahildeki
iskeleden kiralayabileceğiniz motorlarla diğer koylara gezi de
yapabilirsiniz. Kara yoluyla da ulaşabileceğiniz ilk koy Feslikan.
Yalıkoyu, Akarca, Çatal, Çamlık ve Şeytan deresi koyu sonrasında ise tarihi
harabelerin bulunduğu Kisebükü ören yerine geliniyor.
Hamam, sarnıç, kilise gibi kalıntıların bulunduğu koy, mavi yolculuğa çıkan
teknelerin vazgeçilmez duraklarından biri. Civarda bulunan koyların
birkaçında dipten soğuk kaynak suları kaynıyor. Pırıl pırıl parlayan
kumsallarda zakkum çiçeklerinin gölgesinde denize girmenin zevkine ise doyum
olmuyor. Balıkçılarla dost olursanız onlarla beraber kalkıp sabahın ilk
ışıklarında akşamdan balıkların geçiş yollarına bırakılan ağları toplamaya
gidebilirsiniz.
Eğer bu sessizlikten sıkılır ve biraz harekete ihtiyaç duyarsanız, barların,
diskoların ve canlı müziğin her çeşidini bulabileceğiniz Bodrum, sadece 50
km uzaklıkta.
HURMA SAHİLİ
Mazı’ya bağlı bir başka sahil de Hurma Sahili.
Yıl boyunca nemsiz havası, narenciye, zeytin, çam ağaçları ile kaplı doğası
ve tertemiz deniziyle Gökova Körfezindeki Hurma sahili sakin ve huzurlu
tatil arayanların mekanı. Malta şövalyelerinin içini oyarak altın dolu
küplerini sakladıkları Gözyaşı Kayasına ( aslında sunak olmalı ) çıkarak
Hurma Sahilinin genel manzarasını görebilirsiniz. Bir başka kaya yapısı da
koyun girişinde bulunan Kayık Kayalar. Uzaktan Viking Kanyonunu andırdığı
için bu ismi olan adacığın karşısında ise yürüyüş yapıp hiçbir ücret
ödemeden tertemiz bir denize girebileceğiniz kumlu plaj var.
Hurma sahilinin solunda Ilgın, Sedef ve Kargılı koylarının bir özelliği de
dipten karışan soğuk ve tatlı sulara sahip olması. Denizin kaynakla
karıştığı yerde yüzenlerin duş ihtiyacı kalmıyor.
Doğal SİT alanı olan bölgede yürüyüş için uygun patika yollar var. Hurma
Sahilinden kiralayacağınız teknelerle Ilgın, Sedef, Kargılı, Çökertme,
Kisebükü koylarına geziler yapabilirsiniz.
ÇÖKERTME
Mavi yolculuğa Bodrum’dan çıkan teknelerin ya ilk ya da son durak olarak
vazgeçilmez koyudur Çökertme. Dantel gibi işli Gökbel köyünün küçük bir
semti olan Çökertme sahili, denize girmek için tertemiz kum plajlara ve
yatların geceleme yapabilmeleri için çok sayıda
koya sahip. Karayolu binek arabalarına elverişli olmadığı için, daha çok
deniz yoluyla ulaşılan koyda, henüz fazla bir yapılaşmaya rastlanmıyor.
Eğer Çökertme’ye giderseniz, Gökova’yı tepeden seyredebileceğiniz tura
çıkmayı sakın ihmal etmeyin. Bu tur için sahile gelen teknelerin yolcuları
ve bölgenin ziyaretçileri önce Gökbel köyünün kahvesine gidip burada
araçlarını bırakıyorlar. Son derece dik yamaçlara sahip ağaçlı mıntıkada yol
alabilen tek araç traktör. Bu traktöre bindikten sonra sınırlı sayıdaki
yolcularla beraber eğlenceli bir yolculuk başlıyor. Bu arada dik yamaçlar
tırmanılırken traktöre sıkı sıkı sarılmayı sakın unutmayın. En son gelinen
noktada artık traktörün de yapabileceği fazla bir şey kalmıyor. Bundan
sonra, 20 dakikalık bir yürüyüşle Gökova’nın çatısına çıkılıyor. Sivri Kümes
tepesi adı verilen bölgede 180 derecelik bir açıyla ve gözün alamayacağı bir
manzara ile karşılaşılıyor. Özellikle net havalarda tüm körfez
seyredilebiliyor. Bu manzaradaki tek ve büyük çirkinlik, Gökova santralinin
göze çöp gibi batan bacası!
Sivri Kümes tepesinden Fesleğen Bükü, Çökertme koyu, Arpa Bükü, Kargılı Bükü
ve Liman içinde demirli teknelerin donmuş manzarası karşısında zamanın
durduğu hissine kapılabilirsiniz. Akdeniz bitkileri, Piren otlarının kokusu
ve korsan baskınlarına karşı denizden görünmeyecek şekilde tepelerin
arasında gizlenmiş köyden alabileceğiniz tek şey, ünlü Milas halıları
olabilir.
|