Anasayfa   |   EGE  |   AKDENİZ  |   MARMARA |   DOĞU ANADOLU  |  İÇ ANADOLU   |   KARADENİZ

SELÇUK-EFES

İzmir-Aydın otoyolunun açılmasıyla Selçuk iyice yakınlaştı İzmir’e. Selçuk’ta, Türkiyenin en büyük tarihi zenginliklerinden birisini,
Celsus Kütüphanesi, mimari ihtişamı yanında kitap zenginliği ile de çağının en büyük bilim ve kültür merkezlerinden biriydi. antikitenin muhteşem kenti Efes’i (Ephesus) göreceksiniz.
Kısa bir yol olmasına karşın yolda çok mola yeri bulacaksınız. Otobüsler de yaz mevsiminde mola verirler. Ege’nin sıcağı bunu gerektirir. Mola yerlerinin en eskisi ve ünlüsü Yandım Çavuş. Varan ve Pamukkale’nin tesisleri de var. Mola yerlerinin en ünlü yiyeceği ayran eşliğinde çöpşiş. Siz değil ama otomobiliniz mola yerinde veya herhangi bir benzincide duş yapabilir. Ege’ye özgü bir buluştur otomobil duşları. Kocaman bir duşun altına otomobilinizle giriyor ve suyun altında aracınızı serinletiyorsunuz, parası pulu yok, oto-duş her yerde bedava.
Yüzyıllar boyunca nice insanın emeği ile yaratılmış, günışığına çıkarılması için de nice emek harcanmış Efes’i gezmek için uzunca bir zaman ayırın.
Çünkü görülecek çok şey var.
Selçuk'ta deve güreşleri.Kent tarihöncesinde günümüz Selçuk-Çamlık karayolunun batısında, şimdi karada kalan bir yarımada üstünde kuruluyor. İ.Ö.2. binde kentin surlarla çevrelenmiş biçimde Ayasuluk tepesi üstüne taşındığı yine kazılar yoluyla anlaşılıyor. Hitit çiviyazılı metinlerine göre bu yerleşimin Arzawa krallığının merkezi olan Apasas olması gerekiyor. St. Jean Kilisesi önünde elegeçen Miken mezarı, kentin 2. bin sonunda dış göç aldığının bir göstergesi.
Anadolu’nun yerli halkından oluşan Ephesos, İyon göçleri sırasında Ayasuluğ çevresinde, Artemis tapınağı ile birlikteydi. Günümüzdeki stadium çevresine konan İyon göçmenlerinin önderi Androklos’un kral Kodros soyundan gelmesi İyonlar için tipik bir söylence. Yerli halkla bütünleşen girişken, gemici İyonlar, Artemis tapınağı çevresindeki kenti kısa sürede elegeçirmiş olmalılar. Pers işgalinden sonra büyük İskender’in ardından Lysimakhos, kenti 8 kilometrelik surlarla çevrili yeni yerine, Bülbül Dağı ile Panayır Dağı arasına taşıyor. Günümüz
Efes arkeolojik açıdan olduğu kadar hıristiyan inancı için de çok önemli bir yer. Türkiye’nin en çok ziyaret edilen yerleri arasında her zaman ön sırada.de gezilen şehir İ.Ö. 3. yüzyıl ile İ.S.6. yüzyıl arasındaki tüm evreleri içerir. Hıristiyanlık tarihinde İncil yazarı Havari Yuhanna’nın kente Meryem’le gelmesi ve Küçük Asya eyaletinin belli başlı kentlerine seslenen betikler göndermesi, Aziz Paulos’un ziyareti nedeniyle Tanrının ikinci eyaletinin en önemli kenti sayılmış. 6. Yüzyılda Ayasuluk tepesine yapılan Havari Yuhanna Kilisesi yüzünden kentleşme buraya yönlenmiş, limanın çamurla dolmasının ardından kentin ticaret yaşamı ise Neapolis adıyla kurulan Kuşadası’na kaymış. Aydınoğulları Ayasuluk’u 1304 yılında elegeçirdiler..
1426 yılından itibaren de Osmanlı topraklarına katıldı.
İşte böylesine uzun, görkemli ve aynı zamanda çileli bir tarihin izlerini görecek; yani binlerce yıllık bir maceraya tanıklık edeceksiniz.
Şimdi buyurun tarih içinde bir yolculuğa! Önce Türkiye’nin en zengin müzelerinden biri olan Efes Müzesi’ni ziyaret edelim ve ardından gezimize şimdiki Selçuk kent merkezi içindeki kalıntılardan, Ayasuluk’tan başlayalım.
Efes Müzesi’nin en değerli eserlerinden

Efes Müzesi
ARKEOLOJİ MÜZESİ
Selçuk’taki Arkeoloji Müzesi Türkiye’nin en önemli ve en çok ziyaret edilen müzelerinden birisidir. Ayasuluk ve Efes’ten buluntuların sergilendiği müzede antik kenti gezerken yerinde göremediğiniz bir çok eseri göreceksiniz. Antik kentle ilgil imajın zenginleşmesi için mutlaka zaman ayırmalısınız.


AYASULUK TEPESİ
Selçuk kent merkezine yürünerek çıkılacak uzaklıktaki Ayasuluğ Tepesi nde Selçuk Kalesi yer alıyor. Hristiyan efsanesi havarilerden Aziz John’un ( St. Jean, Aziz Yahya ) bu tepenin eteklerinde yaşadığını ve İsa’dan 50 yıl sonra da burada öldüğünü s
İsa Bey Camisi, Selçuklu taş işçiliğinin en güzel örneğidir.öylüyor. Mezarının bulunduğu yere IV. yy’da bir kilise yapıldı. Bugün kalıntılarını gördüğümüz katedral ise 6. yüzyılda imparator Justinianus zamanında yapıldı. Katedral Ege’deki en önemli Hristiyanlık anıtı sayılıyor. 6 Kubbeli, 130 m. Uzunluğundaki haç planlı anıtsal yapının taşlarının ve mermerlerinin bir kısmı yıkılan Artemis Tapınağı ndan alınmış.Kapı girişini süsleyen Truva kahramanı Achille nin ( Aşil ) kabartması buradan çalındı. Şimdi Londra daki Wobburn Abbey Kilisesi nde. Mezar odasındaki Aziz Yahya nın mermer mezarı da hıristiyanlarca kutsal sayılıyor. Mezardan çıkan tozun hastalıklara iyi geldiğine inanılıyor. İnananlar mezarın üzerindeki toprağın nefes alır gibi kalkıp indiğini gördüklerini Bugünkü Selçuk, Ayasuluk tepesisöylüyorlar. Kilise avlusundaki terastan Selçuk u, Artemis Tapınağı nı ve Ege dinizi ni birlikte kapsayan panoramik bir manzara seyredebilirsiniz. Çok etkileyicidir.
Tepeyi çeviren surlar Erken Hristiyanlık Dönemi’nde stadionun taşları ile yapıldı. Tepenin altındaki İsa Bey Camisi (1375) Selçuklu taş işçiliğinin güzel bir örneğidir. Selçuklu döneminden kalan türbeyi de kent içinde göreceksiniz. Kent içinde kalan su kemerleri ise Bizans eseri.

 
ARTEMISION
Kuşadası yolunda Artemision levhasından dönerek dünyanın yedi harikasından biri sayılan Ephesos Artemis Tapınağı’nın bulunduğu yere ulaşılır. İonlar geldiklerinde yerli halkın Ana Tanrıça Kybele’ye tapındıkları bu kutsal alanda ilk sunağı MÖ. 700 yılında yaptılar. Sonra kent büyüyüp zenginleşince çok büyük bir tapınak yapmaya giriştiler. Bu muhteşem tapınaktan günümüze sadece tek bir sütun kalabildi. Tapınak 55 x 115 m. boyutlarında, 127 sütunlu İon tarzında yapıldı. Burada yapıldı diye bir kelimede özetlediğimiz tapınağı yapılması ise bu kadar kısa sürmedi. Tam 120 yılda bitirildi. (MÖ. 150) Görkemli tapınağın ömrü 200 yıl sonra bir akıl hastası tarafından yakılarak sona erdirildi. Eski kent alüvyonların altındadır, toprağın üzerinde kalan tek şey de Artemision’un sütunudur.
Büyük İskender Ephesos’a geldiğinde tapınağı yeniden yapmak istedi, ama kentin onuruna düşkün halkı bu lütfu kabul etmedi ve kendileri yapıma başladı. Eski plana uygun olarak yapılan yeni tapınak 13 basamaklı bir podyum üzerinde 2.68 m. yüksekliğindeydi. Hellenistik Dönem’de yapılan bu tapınak da dünyanın yedi harikası arasında yerini aldı. MS. 263’te Gotlar tarafından yıkıldı. Burada altın ve fildişi eserler bulunmuş ve sunak ortaya çıkarılmıştır.


YEDİ UYUYANLAR
Yedi Uyuyanlar
Meryem Ana’ya giderken Panayır Dağı eteğinde, Hristiyan olan yedi gencin baskılar karşısında saklandıkları ve 200 sene uyuduktan sonra uyandıkları mağara görülebilir. Gençler normal ölümle dünyadan ayrıldıklarında da buraya gömülmüşler.
Yedi Uyuyanlar Anadolu’da yaygın bir efsanedir. Hem Müslüman hem de Hristiyan kültürlerinde yaşar. Gezi’de diğer bölgelerde de Yedi Uyuyanlar’a rastlayacaksınız, değişik dini inançlara göre biraz farklılaşmış aynı öyküyü bulacaksınız.

                               arkeolog@postaci.com                                  design @rzawa