Anasayfa   |   EGE  |   AKDENİZ  |   MARMARA |   DOĞU ANADOLU  |  İÇ ANADOLU   |   KARADENİZ


 Paşa’nın yaptırdığı caminin sebilinin sanat eseri boyamaları.Antik çağın coğrafya bilgini Strabon’un memleketi, Ferhat’ın Şirin için dağları deldiği yer Amasya. Kente girer girmez bu daracık yerleşim alanında hemen göze çarpan tarih bizi şaşırtacak. Sarp kayalıklarla çevrili ve Yeşilırmak’ın ikiye böldüğü bir düzlük üzerinde kurulmuş olan kent sanki Hitit, Pontus, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda tarihi eserden oluşuyor. Tarihi M.Ö. 3000 yıllarına uzanan kentin adının Amazonlar’dan (Amasitler) geldiğine inanılıyor. Bu konuda bir başka rivayet de, elması ile meşhur olan bu bölgenin Elmaiye yani elma ili olarak anılarak sonradan Amasya’ya dönüştüğü...
Amasya ve çevresinde dolaşıp görmemiz gereken çok fazla yer olduğundan burada bir gece konaklamalı. Konaklamak ve yemek için iyi tesisler var. (Türkiye’nin Bütün Otelleri kitabına bakınız.)
Kenti dolaşmaya başlayabiliriz
Cumbaları Yeşilırmak’a uzanan tarihi Amasya evlerinin arasında taş yollar ve daracık sokaklarda yürümek çok keyifli
15. yy’dan kalma Beyazid camii, 13. yy’dan kalma Burmalı Minare ve Gök Medrese, 7. yy’da kilise olarak inşa edilen Fethiye Camisi, Kızlar Sarayı, günümüzde kütüphane olarak kullanılan Beyazıd Medresesi, Çelebi Mehmet camisi ve Saat Kulesi, Selçuklular’dan kalma Gök Medrese gibi bir çok tarihi yapı ve eseri dolaşıp, Müze’ye gelinir. Müzede ilginizi en çok İlhanlılar döneminden kalma mumyaların çekeceğini sanıyoruz.
Amasya şehir merkezi. Öndeki Cami, sultan Beyazit Camii ve Külliyesi
Gezintiniz sırasında Yeşilırmak’ın böldüğü iki yakayı birbirine bağlayan Maydanos, Helkıs, Kuş köprülerinden geçeceksiniz.
Bu arada acıkırsanız cevizli ve haşhaşlı Amasya çöreği ile açlığınızı bastırabilirsiniz.
Sıra kaleye tırmanmaya geldi, biraz yorucu ama değer. Çünkü kalenin içindeki kral mezarlarını görüp, Cilanbolu kuyusuna taş atacak ve kuş bakışı Amasya, Yeşilırmak’a uzanan cumbalar, koca bir tarihe ait yapılar, köprüler, kenti saran sarp kayalıklara oyulmuş mezarlar ve kente yayılmış asırlık çınarlar göreceksiniz.
Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde hep önemli bir merkez olmuş Eski Amasya’da Yeşilırmak vadisinin güney yamacı boyunca irili ufaklı evler tatlı bir meyille yayılıyormuş. Zemin katları nehre doğru çıkmalı, üst katları cumbalı bu evler ne yazık ki sindirilememiş bir modernleşmenin kurbanı olarak yıkılmışlar, kıyıda köşede kalan tek tük evler ayak diremeye çalışıyorlar. Ancak şehrin en eski yerleşim birimi Hatuniye Mahallesi biraz direnebilmiş. Helkis mahallesi de kısmen korunabilmiş. Hatuniye mahallesindeki Hazeranlar Konağı restore edilerek geçmişi bugüne taşıyan güzel bir örnek oluşturulmuş. Bakılan her pencereden yaşayan bir şehrin, toplu bir uyumun, komşu hakkına saygının örneği olan bu mimari beyaz badanalı, kırmızı kiremitli evleriyle ne yazık ki büyük ölçüde korunamamıştır. Kalan son örneklerin de yokolmadan görülmesinde yarar var. Özellikle mimari ilgisi olanlar için çok değerli olduğu kanısındayız.
Amasya’dan ayrılmadan 7 km. uzaklıktaki Ziyaret Kasabası’na gidip, Aynalı Mağara ve Kral mezarlarını görmeliyiz.

Tarihte Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ile anılan kenttir Merzifon. Osmanlı döneminde bugünle kıyaslanmayacak bir gelişmişliğe ve nüfusa sahipti.
Osmanlı sadrazamlarının en ünlülerinden biri olan Kara Mustafa Paşa, 1634 yılında Merzifon’un ilçeye en yakın köylerinden biri olan Marınca (Narinciye-Bahçekent-Karamustafapaşa) Köyünde dünyaya gelmiş. Viyana kuşatmasının başarısızlığa uğramasıyla da öldürülmüş. Tarihçiler, sadrazamın öldürülmesiyle Osmanlının Avrupa’daki Fetih Döneminin de kapanmış olduğunu yazarlar.
Merzifon, Kara Mustafa Paşa tarafından yaptırılan onlarca eserle mamur kılınmış. Bu eserlerin büyük bölümü de ayakta.Kara Mustafa Paşanın, (Sadrazam Vekilliği sırasında 1666 yılında Merzifon’da yaptırdığı Paşa Camii, Merzifon’un bügün de en büyük camisidir. Avlusundaki iki tarihi çınarda zamana meydan okuyan anıtlar gibi camiyi süslemektedir.
Borabay Gölü bir doğa harikası
Merzifon’un doğusunda, ilçeye yaklaşık bir buçuk kilometre uzaklıktaki Marınca (Kara Mustafa Paşa) Köyünden Annesi Abide Hatun adına yaptırdığı Abide Hatun camii köyün alt kısmında, girişinde yapılmıştır. Ahşap üzerine kök boyalarla yapılmış tavan süslemeleri ile ahşap işlemeciliğinin seçkin örneklerinden olan kapısı görülmeye, incelenmeye değer güzelliktedir. Camii içinde sonradan oluşturulan kitaplıkta Kara Mustafa Paşanın yağlı boya, temsili bir resmi ile yedi tane el yazması kitap bulunmaktadır. Bunların birisi defter niteliğindedir.
Merzifon’un Hacıbalı Mahallesindeki Paşa Hamamı (1680), Paşa Camiinin doğusunda, hemen yakınındaki, karşılıklı iki yapı olan Taşhan ve Bedesten de Kara Mustafa Paşa tarafından yaptırılan diğer eserler arasındadır.Kara Mustafa Paşa tarafından Merzifon’da kırdört çeşme yaptırılmış. Bunların çok azı bugüne ulaşabilmiş.


Merzifon’da her şey Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ile ilgili. Üstte torunlarının onun için diktiği heykeli.Merzifon daki diğer tarihi yapılar ise şöyle sıralanabilir: Selçuklu mimarisiyle yapılmış Sultaniye Medresesi (Şimdiki Çınar Oteli ile Çelebi Sultan Mehmet Camii arasındaki yapı), Amasya Mutasarrıfı, Şair Ziya Paşa tarafından 1866 yılında Sultaniye Medresesinin kapı girişi üzerine kurdurulmuş Saat Kulesi, mimarisinden ve çok eski olmasından dolayı Bizanslılar Döneminden kalma olduğu kiliseden bozularak yapıldığı, eskiden beri abartılarak söylenegelen Eski Hamam, Eski Hamamın yüz metre kadar doğusunda, toprak düzeyinden dört metre kadar aşağıda akmakta olan pınara kurulmuş ve halk arasında Çukur Pınar denilen çeşme, Sultaniye Medresesinin yanında olması nedeniyle halk arasında, Medreseönü Camii diye adlandırılan ve Fatih Sultan Mehmet’in babası, İkinci Sultan Murat Tarihi Saat KulesiHan tarafından ahşap ağırlıklı olarak yapılmış olan ve işlemeli tavan direkleri ile İskender Haki tarafından yazılmış hatları görülmeye değer güzellikte sanat ürünleri olan Medreseönü Camii, Çifte Hamam ( 1462), Tuz Pazarı Hamamı, Sofular Camii, Çay Camii, Tacettin Paşa Camii (Çukur Şadırvan Camii), Doğan Sineması (Eski Kilise), şimdilerde düğün salonu olarak kullanılan Yokuşbaşı Mahallesindeki Kilise, Gazimahbup Mahallesindeki Camii Eyüp Camii, (ahşap tavan işlemeleriyle ünlüdür.)Bozacı Camii (1452) Alaca Minare Camii (1501) , Yirmibeşlüle Camii, Hacı Hasan Camii, Fenerli Camii...
Artık Samsun’a dönme zamanı. Karadeniz gezisine devam edecekseniz yeniden sahile inmelisiniz.
Konaklamak için nitelikli oteller bulabilirsiniz. ( Oteller Özel Eki’ne bakınız. )

                               arkeolog@postaci.com                                  design @rzawa