İlkyardım
Uygulamaları
İlkyardım kazaya uğrayan birini veya bir hastayı iyileştirme
yönünde atılan ilk adımdır. Aşağıda ilkyardım
uygulamalarında kullanılan bazı gereçlerle ilgili kısa
bilger verilmiştir.
Askı:
Askılar çoğunlukla yaralı kolları, bilekleri ve elleri
koruyup destek sağlamak için kullanılır. Göğüs yaralarında
da göğsü desteklemek amacıyla kolları hareketsiz tutan
askılar kullanılabilir.
Kol askıları kol yaralanmalarında ve bazı göğüs yaralarında
uygulanır. Doğru uygulanan bir kol askısında el, dirsek
hizasından biraz yukarıda olmalıdır. Bandın altı tüm parmak
tırnakları görünür durumda bırakarak serçe parmağın köküne
kadar uzanmalıdır. Kol askıları aşağıdaki yöntemle
uygulanır:
• Oturan hastaya askıya alınacak yaralı elini ya da ön
kolunu dirsekten daha yüksekte tutması söylenir.
• Dirsek ile göğüs arasındadaki açıklığı kullanarak üçgen
bandın bir ucunu dirseği iyice saracak biçimde göğüsle kol
arasından geçirin.
• Kolu tutarak askının alt ucunu kolun üzerinden alın ve
yaralı taraftaki köprücük kemiğinin üstündeki çukura gelecek
biçimde balıkçı düğümüyle bağlayın.
• Son olarak tepe noktasını öne doğru çekip bir çengelli
iğneyle askının önüne tutturun.
• Askının ve bandın kan dolaşımını engellememesine özen
gösterin ve durumunu buna göre ayarlayın.
Ayrıca gerekli askı gereci bulunamadığında pratik bir askıa
yöntemi uygulanabilir. Örneğin yaralı kol ceket düğmelenerek
arasına asılabilir. Ceketin bir eteği yukarı kıvrılarak kol
bunun arasın konur ve ceket eteğinin ucu göğüse çengelli
iğneyle tutturulabilir. Başka bir yöntem de yaralı taraftaki
elbise kolunu boşa çıkararak onunla yaralı kolu askıya
almaktır.
Kanamayı önlemek, sargıyı tutmak, şişmeyi engellemek,
eklemlere destek sağlamak, hareketi sınırlamak amacıyla
bantlar kullanılır.
Kanamayı denetim altına almak, akıntıları emmek amacıyla
yaraların üzerine örtülen steril koruyucu örtülere sargı adı
verilir. Sargı yaparken eller çok temiz olmalı, yara ve
çevresi oksijenli suyla temizlenmelidir. Yara bölgesindeki
toz, toprak, cam parçaları varsa bunlar bol suyla
temizlenmeli ancak yabancı cisim bulunan yaralara sargı
yapılmalı üzerine baskı yapılmadan bol miktarda katlanmış
steril gazlı bez konulmalıdır. Yaralı bölge sargı bezi ile
çok sıkmadan yaranın her yerini aynı ölçüde kaplayacak
biçimde sarılır. Sarma işlemi bittikten sonra sargı bezini
kenarı flasterle yapıştırılır.
Bir darbe sonucu ortaya çıkan şişlikleri azaltmak, ağrıyı
dindirmek amacıyla soğuk kompres uygulanır. Bir pamuk
tampon, havlu ya da benzeri bir kumaş çok soğuk suya
batırıldıktan sonra bu hafifçe sıkarak şişliğin üzerine
konulur. Tamponun soğukluğu azaldıkça yenisiyle değiştirilir
ve uygulama beşer dakika aralıkla olarak sürdürülür. Soğuk
kompres için içi buz dolu lastik torba da kullanılabilir.
Akrep Sokması
Akrebin soktuğu yerde ağrı, şişlik ve kızarıklık meydana
gelir. Tansiyon düşmesi, şok ve solunum yetmezliği ortaya
çıkabilir.
• Akrebin soktuğu yer kesilerek kanatılır veya emerek zehir
dışarı alınmaya çalışılır.
• Akrebin soktuğu yere ve kalça içine, akrep serumu (serum
antiskropiyonik) uygulanır.
• Ağrı kesiciler kullanılabilir.
• Kortizonlu merhemler kullanılabilir.
• Hastada şok gelişmişse, mutlaka bir hastaneye götürülerek
tedavi edilmelidir.
• Solunum yetmezliği gelişmişse, suni solunum yapılır ve
hasta acilen hastaneye götürülür
Çıkıklar
Burkulmalardan farklı olarak bir eklemin çıkıklarında eklem
bölgesi şekil değiştirir, eklem hareket yeteneğini yitirir.
Şiddetli ağrı veren çıkıklarda, incinen yer yumuşak bir
destek kullanılarak ve ağrıyı en aza indirecek konuma
getirilerek hastaneye başvurulur. Çıkık eklemi yerine
yerleştirmek amacıyla kesinlikle bir girişimde bulunulmaz
çünkü yanlış bir girişim çevre dokuları zedeleyerek hastaya
zarar verir.
Sık rastlanan önemli çıkıklardan biri omuz çıkmasıdır.
Şiddetli ağrı ve omuz eklemini oynatamamakla kendini
gösterir, çıkan omuzda şekil bozukluğu vardır. Hasta,
dirseğini vücuduna yaklaştıramaz. Bu durumda omuz büyükçe
bir eşarpla sarılarak koltuk altına katlanmış bir çarşaf
veya giysi sonularak doKtora başvurulur.
Çürükler
Şiddetli bir çarpma ya da sıkışma sonucunda cildin üzerinde
şişme ve ağrı olur, kazaya uğrayan yer morarır. Bu morarma,
zedelenen kan damarlarından dokular arasında kan sızmasına
bağlıdır. Çürük bölgesine soğuk kompres uygulanması ve
kişinin en rahat edeceği pozisyonda yatırılması kanamın
devamını önler ve şişmeyi azaltır.
Dağ Hastalığı
Deniz seviyesine yakın yerlerde yaşayanlar yüksek konumlu
yerlere çıktıklarında çarpıntı, baş ağrısı, sersemlik, hızlı
solunum, uykusuzluk gibi rahatsızlıklar hissedebilir.
Özellikle yüksek irtifaya hızla çıkılan durumlarda bu
rahatsızlık artabilir. Bu tabloya dağ hastalığı adı verilir
ve genellikle dağ sporu yapan turistlerde görülür. Şekerli
besinlerin alınması, alkol ve sigara içilmemesi gibi basit
önlemler dağ hastalığına bağlı yakınmaları hafifletecektir.
Donma
Donma olayı, soğuğun şiddeti, nem oranı, soğukta kalma
süresi, kişini fiziksel direnci ve korunmasına göre daha
hızlı veya geç başlayabilir. Donmanın ilk aşamasında cilt
soluklaşır, karıncalanma, uyuşma ve yanma hissedilir
ardından donan bölge duyarsızlaşır.
İlk aşama olan uyuşma aşalasında parmaklar gibi uç bölgerde
karıncalanma varsa derhal ayakkabılar gevşetilerek ayaklar
yere vurulmalı eller ovuşturulmalıdır. El ve ayakların
duyarsızlaştığı ikinci aşamada yardım gelene kadar donan
yerler vücudun koltuk altları ve karın gibi sıcak yerlerine
sokulur veya varsa bir battaniyeye sarılır. Kesinlikle karla
ovulmaz veya ısınmak için birbirine sürtülmez.
Eksi 10 ile 40 derece arasında uzun süre kalma sonucunda
soğuk ısırığı adı verilen ve dokularda geniş ve derin bir
alanda hücre ölümüne yol açan durum ortaya çıkar. Bu durumda
kurtarılan kazazedenin kemer, kol saati, yüzük gibi sıkan
eşyaları gevşetilmeli, giysileri değiştirilmeli, üstü
örtülerek normal sıcaklıkta bir odaya alınmalı, bilinci
yerindeyse sıcak ve şekerli sıvılar verilmelidir. Donan
vücut kısmı veya tüm vücut 37 derece sıcaklıktaki banyoya
sokulmalı ve ısındıktan sonra pasif hareketlere
başlanmalıdır.
Hasta ve Yaralı Taşıma Yöntemleri
Bir hastayı ya da yaralıyı güvenli biçimde taşımak için
çeşitli yöntemler vardır. Acil durumlarda hasta sedyesiz
olarak taşınması gerektiğinde uygulanacak bazı yöntemler
aşağıda anlatılmıştır.
Beşik yöntemi:
Zayıf hastaların ya da çocukları taşımak için bir kolunuzu
kalçanın altından geçirip öteki kolunuzla bel üstünden sırta
doğru kavrayarak kucaklayın. Kendinizi iyice tartıp
dengeledikten sonra yavaş ve güvenli adımlarla yürüyün.
Sürükleme yöntemi:
Yaralı ya da hasta ayağa kalkacak durumda değilse ve hemen
bulunduğu yerden uzaklaştırılması gerekiyorsa kollarını
göğsünün üzerinden çapraz toplayın. Sonra hastanın başucunda
çömelip ellerinizi omuzların altından geçirerek ve başını da
kollayarak yerde geri geri çekin.
Omuzlama yöntemi:
Bilinci yerine ve yürüyebilecek durumdaki hastayı ayağa
kaldırın. Yanında durarak sizden yana olan kolunu omzunuzun
üzerinden boynunuza alıp elini öteki elinizle tutun. Ters
taraftaki kolunuzu da hastanın beline dolayarak ve
ağırılığını bir ölçüde omuzlarınıza alarak birlikte yavaş
yavaş yürüyün.
Sırta alma yöntemi:
Hasta ağır değilse ve sarsılmasının pek sakıncası yoksa öne
geçip çömelerek iki kolunu boyununuzun iki yanıdan tutup
göğsünüzün önünde kavuşturun, sonra ayağa kalkıp, hasta
sırtınızda olduğu halde yürüyün.
Dört el oturağı:
Bu yöntem, bilinci yerinde ve kollarıyla tutunma yeteneği
olan hasta için iki kişiyle birlikte uygulanır. Hastayı
taşıyacak kişiler yüzleri birbirine dönük karşılıklı durur.
Birbirlerini bileklerini çaprazlama tutarak bir oturak
oluşturur. Hastaya sırtından yaklaşarak çömelinir ve
hastanın bir kolunu taşıyıcılardan birini diğerini ötekinin
omuzuna atarak tutunması sağlanır. Sonra ayağa kalkarak
hasta kenetlenmiş ellerin üzerinde taşınır.
İki el oturağı:
Hasta yaralı veya bitkin durumda ise bu yöntem uygulanır.
Taşıyıcılar hastanın iki yanında çömelir. Birer kollarını
hastanın kalçasıyla dizleri arasından uzatarak birbirlerini
bileklerinde sıkıca tutar ve hastanın buraya oturmasını
sağlarlar. Öteki kollarını da hastanın sırtından uzatarak
omzunu sımsıkı kavrar ve ayağa kalkıp yavaş yavaş yürürler.
İtfaiyeci taşıması:
Bu yöntem hastayı taşırken bir elin boşta kalması
gerekiyorsa uygulanabilir. Çocuk veya zayıf hastalara
rahatlıkla uygulanabilir. Hasta kendi kendine ayağa kalkacak
durumda değilse, yüzükoyun yatırıp başucunda ayakta durun.
Kollarınızı hastanın koltuk altlarından geçirerek hastayı
önce dizleri sonra ayakları üzeinde kaldırın.
Sol elinizle hastanın sağ bileğinden tutun. Başınız hastanın
uzanan sağ kolunun altında, omzunuz da karnın alt tarafına
gelecek şekilde eğilin ve yavaşça omuzlarınızın üzerine
düşmesini sağlayın. Sağ kolunuzu hastanın bacaklarının
arasına ya da bacaklarını çevresine dolayın. Hastanın
ağırlığını sağ omuzunuza alarak ayağa kalkıp vücudunu iki
omuzunuzun üzerine doğru çekin. Hastanın sağ bileğini sağ
elinizle kavrayarak sol kolunuzu serbest bırakın.
Sandalye ile taşıma:
Hasta oturacak durumda ise ve medivenli bir yere
götürülecekse bu yöntem uygulanır. hasta sandalyeye
oturduktan sonra bir kişi sandalyenin arkasıyla hastayı,
ikinci kişi ise sandalyeyi ön ayaklarından tutmalıdır.
Sandalyenin iki yanını korkuluklu olması yararlıdır.
Sandalye geriye doğru eğilerek kaldırılır.
Hayvan Isırıkları
Kedi köpek gibi evcil hayvanlar kuduz gibi öldürücü
hastalıkları taşıyabilirler. Bu nedenle ısıran hayvanın
sahibinden hayvanın aşıları konusunda bilgi edinilmeli ve
hayvanın davranışları incelenmelidir. Hayvanın ısırdığı yer
sabunlu su ile iyice temizlenmeli, hayvan salyasını yarayla
temas etmemesine özen gösterilmelirdir. Yara bol su ile
yıkandıktan sonra antiseptik bir madde sürülmeli, kuru ve
steril bir pansumanla örtülmelidir. Sahipsiz ve vahşi
hayvanların ısırması durumunda kuduz olasılığı göz önüne
alınarak mutlaka doktora başvurulmalı hayvan kaçmamışsa
gözetim altına alınmalıdır. Kuduz şüphesi durumunda aşılar
aksatılmadan uygulanmalıdır.
Kanamalar
Damarlarda dolaşan kanın çeşitli nedenlerle damar dışına
çıkarak kaybedilmesidir. Damarların bütünlüğünü bozan kesici
ve delici yaralanmalar kanamalara neden olur. Vücudun
dışından gelen bu tip yaralanmalar özellikle cildin damardan
zengin yerlerinde ise bol miktarda kanama görülebilir ya da
derine giden bir delici yaralanma büyük damarların
kesilmesine yol açarak yaşamı tehdit eden kanamaya neden
olur. Yüksekten düşme, trafik kazası ve patlamalar veya
kronik hastalıklar gibi nedenlerle vücudun iç organlarındaki
damarların hasar görmesi sonucunda vücudun iç boşluklarına
(kafatası, göğüs ve karın boşlukları) kanamalar olabilir. Bu
kanamalara iç kanama adı erilir.
Dış kanamalar:
Deride yaralanmaya yol açan zedelenmeler kafa derisi gibi
bol damarlı bölgelerde daha fazla kanamaya neden olur.
Kanama fazla da olsa bu tür kanamalar temizlendikten sonra
sorun çıkarmadan düzelir. Orta boy ve büyük toplardamar ve
atardamar kesilerinde daha önemli kanamlaar görülür. Kirli
kan taşıyan toplardamarlarda kanın rengi daha koyu akım
düzenli ve daha azdır. Temiz kan taşıyan atardamar
kanamalarında ise kanın rengi daha açık ve kanama kısa
aralıklarla fışkırır tarzdadır.
Damar kesilerinde kanamayı durdurmak için damarın üzerine
temiz bir bezle veya bulunamazsa elle baskı yapılmalı ve
kesilen yerin üzerinden sıkı bir turnike uygulanmalıdır.
Büyük damarların kesilmesine bağlı olarak uzun süre devam
eden kan kaybı hastayı şoka ve ölüme götürebilir. Kanamayı
durdurmak, yaranın temizlenmesini sağlamak ilk adımlardır.
Kanamanın durdurulamadığı derin yaralanmalarda hasta daha
fazla kan kaybetmeden bir an önce hastaneye götürülmelidir.
İç kanamalar:
İç kanamalar dışarıdan belli olmadığından ilkyardımı yapan
kişiler ancak hastanın iç organlarındaki hasar sonucunda
şiddetli ağrısının olması, renginin solması, soğuk soğuk
terlemesi ve bilincinin kapanması gibi şok belirtilerine
bakarak iç kanamayı anlayabilirler. Her türlü kırılmada
kırık çevresinde bir iç kanama meydana gelir. Örneğin uyluk
kemiğinin kalça hizasından kırılması en azından 1 litre kan
kaybına yol açan iç kanamaya neden olabilir.
Dalak gibi bazı organlar bisikletten düşme, otomobilin
direksiyonuna çarpma gibi basit darbelerde bile patlayarak
cerrahi girişim gerektiren iç kanamalara neden olabilir. Bu
bakımdan kazaya uğrayan kişilerin olası iç kanama
belirtileri yönünden izlenmelidir. İç kanama durumunda
hastayı bir an önce hastaneye yetiştirilmelidir. Bu sırada
hastanın tansiyonun daha fazla düşmesini önlemek amacıyla
hastayı yatırmak ve bacaklarını yukarı kaldırmak gerekir.
Kazalar dışında hemofili gibi kannı pıhtılaşmasını bozan
hastalıklar ve bazı ilaçlar, kronik karaciğer hastalıkları,
bazı kötü huylu hastalıklar, vitamin noksanlıkları
hastalarda kanamaya eğilimi artırabilir. Bu hastaların
vücudun çeşitli deliklerinden kanama durumunda hemen doktora
başvurmaları gerekir. Kadınlarda üreme sistemiyle ilgili
nedenler kanamaya yol açabilir.
İdrar yollarından, makattan gelen kanamalar, kan tükürme ve
mide kanamalarında görülen kahve telvesi gibi sindirilmiş
kan içeren kusmalar mutlaka doktor müdahelesi gerektiren
durumlardır.
Kırıklar
Kaza sonucunda kemiklerde çatlak veya kırıklar meydana
gelebilir. Kırığın acısı yumuşak doku zedelenmesi ve çatlağa
göre oldukça fazla ve dayanılamayacak şiddettedir. Kırıklar
kapalı kırık ve açık kırık olmak üzere ikiye ayrılır. Kapalı
kırıklarda kırılan kemik derinin üzerine çıkmamıştır. Açık
çıkıkta ise kırık kemiğin ucu deriyi delerek dışarı çıkar.
Açık kırıklar mikrop kapma yönünden daha risklidir.
Kırıklarda uygulanacak ilkyardım yöntemleri şunlardır:
Kanama varsa ya da kırılan kemiğin ucu dışarıda ise temiz
bir gazlı bezle derhal sarılmalıdır. Kırılan kemiği ya da
yerinden oynayan eklemi yerleştirmeye çalışılmamalıdır.
Yardım beklerken kazazedenin vücudu sıcak tutulmalı kırık
dışında kanama veya başka bir yaralanma varsa bunlar da
kontrol edilmelidir. Genel anestezi ve ameliyat olasılğı
nedeniyle hastaya yiyecek ve içecek verilmemelidir.
Yardım gelmediği takdirde ve hastanın nakledilmesi
gerekiyora kırığın çevre dokuları zedelemeden desteklenmesi
gerekir. Özellikle kol ve bacak kırıklarında ve çıkıklarında
bölgeyi hareketsiz kılmak amacıyla tahta destekler
kullanılır. Varsa kırıklarda kullanılmak üzere özel olarak
hazırlanmış atel adı verilen destek gereçleri
kullanılmalıdır. Hareketsizlik kırıklarda acıyı hafifletir
ve bölgenin daha fazla hasar görmesini engeller. Ancak bu
destek kesinlikle çok sıkı olmamalıdır. Hasar gören nokta
her iki taraftan sarılarak kıpıdayamayacak şekilde
sabitleştirilmelidir.
Kol kırıkları:
En rahat pozisyonda kolu göğüs yaslayıp arasını besleyin.
Kolun ağırlığını beslediğiniz destekle birlikte, bir bezle
omuzdan askıya alın (Ayrıca bkz. İLKYARDIM). Kolun ağırlığın
bir tahta parçasını desteğiyle hafifletebilirsiniz. Eğer kol
bükülemeyecek durumda ise sarkıtıp vücuda yaslayarak
bandajla veya tahta ile destekleyin.
Bacak kırıkları:
Kırık veya çıkık bacağı sağlam bacağa destekleyerek
bağlayın. Mümkünse iki bacağın arasını ince bir tahta
parçası ile destekleyin. Eğer diz bükük kalmışsa aynı
şekilde bırakarak destekleyin. Diz kapağı kırıklarında diz
bağının üzerine bir şey sarmayın. Bacağın altına topuktan
kalçaya kadar olan en az 10 cm genişliğinde bir tahta
parçası yerleştirin. Bundan sonra biri baldırda, biri
topukta, diğerleri dizin üstünde ve altında olmak üzere 4
adet sargı ile bacağı tespit edin.
Omurga kırıkları:
Omurga kemiği kırıklarına özellikle trafik kazalarında sık
rastlanır. Omurga kırıkları ilkyardımda en dikkatli olunması
gereken konulardan biridir çünkü yapılacak yanlış bir
hareket omurga kemiği içinde bulunan omuriliğin zedelenmesi
sonucunda felce neden olabilir. Bu nedenle omurga kırığı
olabileceği düşünülen düşme, sığ suya atlama, enkaz altında
kalma ve trafik kazası gibi durumlarda boyun ve bel kemiği
kırıkları olasılığı her zaman göz önüne alınmalı ve bunlara
ait belirtiler olmasa bile böyle bir durun varmış gibi
hareket edilmelidir.
Boyun omurlarındaki kırıklarda kazazedenin hareketsiz
tutulması çok önemlidir çünkü bu bölgedeki omurilik üzerine
yapılan bası hastada düzeltilemeycek sinir hasarlarına ve
ölüme neden olabilir. Omurga kırığı olan hastanın taşınması
için en az 4 kişi gerekir. Hasta sert bir sedye veya kapı
gibi geniş ve uzun bir tahta parçası üzeinde taşınmalıdır.
Hastayı bulunduğu yerden sedyeye alırken bir kişi başı vücut
ekseninde tutarken biri omuzları biri kalçaları öteki de
bacakları tutarak kaldırmalıdır. Kazazedenin yattığı yerde
döndürülmesi gerekiyorsa bunu yine birkaç kişi tek bir
hareket yapar gibi gerçekleştirmeli ve bu sırad vücudun ve
başın bükülmemesine dikkat edilmelidir. Bu koşular
sağlanamıyorsa cankurtaran ve yardım ekibi beklenmelidir.
Başın hastaneye gidene kadar hareketsiz kalmakını sağlamamk
amacıyla yanlarına katlanmış giysi gibi sert nesneler
yerleştirimelidir. Başın altına kesinlikle yastık
konulmamalıdır. Sırt ve bel kırıklarında da hareketi ve
dolayısıla omurilik zedelenmesini en aza indirmek için aynı
önlemler alınmalıdır.
Baş kırıkları:
Kafatasında, çenede ya da boyunda meydana gelebilecek
kırıklar ve darbeler çok önemli olduğundan hemen uzman bir
doktor tarafından müdaheleyi gerektirir.
Çene kemiği kırıklarında kanama olabileceğinden hastayı
doktora götürürken kan yutmasını önlemek için baş öne doğru
eğik tutulmalıdır.
Kıymık Batması
Özellikle yaz aylarında çıplak ayakla dolaşanlarda deriye
kıymık batmasına sık rastlanır. Deriye batan bir kıymık
önemsenmezse veya uygun şekilde çıkarılmazsa iltihaplanmaya
yol açabilir.
Kıymık batan yer ve çevresi sabunlu su ile yıkanarak
temizlendikten sonra tendürtiyotlu bir pamukla silinir.
Ateşe tutularak mikropsuz duruma geteriline bir cımbızla
kıymık görünen ucundan tutularak dışarı çekilir. Kıymığın
ters yönde derinin içine itilmemesine dikkat edilmelidir.
Kramp
Kasların ani ve ağrılı gerilmesidir. bedensel egzersiz veya
uyku sırasnıda kaslara kramp girebilir. Kramp en sık baldık
kaslarında olur. Sıkı çorap lastikleri veya dar ayakkabılar
kramplara yol açabilir. Yaz aylarında spor yapanlarda aşırı
terlemeyle fazla tuz kaybı nedeniyle kas krampları
görülebilir. Bu nedenle sıcak havalarda spor yapanlar
düzenli sıvı ve tuz almaya dikkat etmelidir.
Kramp girdiğinde telaşa kapılmadan bölgeyi rahat bir konma
getirerek gevşetici masajlar yapın, birka çdakika içinde
kaslar normale dönecektir. Kramp anında şidetli müdaheleden
kaçınmalı ağrı uzun sürerse bölgenin üzenine nemli ve sıcak
bir havlu örtülmelidir
Kulağa Yabancı Cisim Kaçması
Kulağa kaçan yabancı cisimler geçci işiktme güçlüığüne neden
olur. derine giden yabancı cisimlerin ise kulak zarına zara
verme olasığlı vardır. Kulağa kaçan böcekler parmakla
çıkarılmamalıdır. Böcek vızıltısını kesmek için iki damla
zeytinyağı, gilserin veyavazelin damlatılır ve böceği
çıkartması için doktora başvurulur. Yabancı cisimleri
çıkartmak için sivri araçlarla kuak kurcalanmamalıdır
Yanıklar
Giysileri tutuşmuş olan bir kimsenin paniğe kapılarak
koşmasını önleyin. Kaza kapalı bir yerde olmuşsa yanan
kişinin dışarı çıkması önlenmelidir çünkü hava akımı ve
kişinin hareketleri yanmayı arttracaktır. Yanan kişi hemen
yere yatırılmalı, su ile ıslatılmalı veya üzerine halı,
battaniye, perde gibi alevleri oksijensiz bırakacak bir örtü
atılmalıdır. Alevleri bastırmak için naylon veya kolay
tutuşan kumaşlar kullanılmamalıdır. Kazazede yerde
yuvarlanmamalıdır, bu daha önce yanmamış yerlerin de
yanmasına yol açar.
Cilt ve cilt altı dokularının alev, buhar, sıcak su gibi
etkenlerle tahrip olmasıdır. Yanık derinliği üç derece ile
ifade edilir:
1. derece: Ciltte kızarıklık (güneş yanığı)
2. derece: Üst derinin tam hasarı ve içi sıvı dolu
kabarcıkların oluşması
3. derece: Ciltaltı tabakalarının ve daha derin tabakaların
yanması.
Yanıklar ve haşlanmalar evde ve işyerlerinde sık görülen
olaylardır. Özellikele çocuk ve yaşlılarda büyük ve derin
yanıklar ölümle sonlanabilir. Yanık deri vücuttan sıvı
kaybına neden olduğundan ve infeksiyon tehlikesi nedeniyle
titiz bir şekilde bakılmalıdır.
Doku hasarını önlemek, ağrıyı ve şişmeyi azaltmak için
yanıkları hemen soğutmak gerekir. Soğutmada en etkili yöntem
yayan bölgeyi soğuk suyla yıkamaktır. küçük yanıklar yerinde
tedavi edilebilir ancak bebek ve yaşlılardaki yanıklar
ayrıca göz, yüz, boyun, el, ayak ve apışarası yanıkları özel
tedavi gerektirir. Buharlar, kimyasal maddeler, tahriş edici
gazlar ve elektrik çarpmasıyla oluşan yanıklar da hastanede
tedavi gerektirir. Bu kişilerde kimyasal maddeler ve duman
solunum yoluyla akciğerlere de zarar vermiş olabilir.
Yanıklarda ilkyardım için izlenecek yöntemler şunlardır:
• Yanmış deriyi 10 dakika süreyle basınçsız akan soğuk suyun
altına tutun. Ağrı dinmezse daha uzun süre soğuk suya
daldırın.
• Yanan alan şişmeye başlamadan önce buradaki yüzük, saat,
kemer, ayakkabı gibi sıkı eşyaları yavaşça çıkarın.
• Yanan bölgedeki yanmış veya yanıcı maddeye bulaşmış
giysileri soğumaya başladıktan sonra yavaşça veya mümkünse
keserek ciltten uzaklaştırın. Yanığa yapı:mış olan şeyleri
çıkarmaya çalışmayın.
• Bu alanı steril bir bezle veya yanıklar için özel olarak
hazırlanmış sargılarla kapatın. Yapışkan sargılar
kullanmayın.
• Yüz yanıkları için steril bir bezden maske yapın. Burun,
ağız ve gözler için delikler açın.
• Çok yanmış kol ve bacakları kımıldamayacak duruma getirin.
• Hastanı bilinci yerindeyse sıvı kaybını karşılamak için
sık sık su içirin.
• Yanıklara losyon veya yağlı maddeler sürmeyin.
• Kabarcıkları patlatmayın ve yanık alana herhangi bir
müdahelede bulunmayın.
• Tedavi için bir sağlık merkezine başvurun.
|