GİRESUN
Fındıklıklar arasından toprak bir yolla Bulancak’a, 20 dakika sonra da
Gerisun’a ulaşılıyor. Çok eski bir yerleşim merkezi olan Giresun’un adı
(aslında buraların fındığı meşhurdur) bölgede yetişen kirazların güzelliği
nedeni ile Keresos, sonradan Giresun olmuş.
Pontus Kralı 1. Farnakes’in yaptırdığı Kale’ye çıkıp kenti kuşbakışı
seyredebilir ve buradaki Kale Restaurant’da yemek yiyebilirsiniz. Çınarlar
Mahallesi’ndeki 18. yüzyıldan kalma kilise, Seyit Vakkas Türbesi, tarihin
resmi tetikçisi Topal Osman’ın mezarı, Şeyh Kerameddin Camii gezilebilecek
yerler.
Antik dönemde Aritia olarak anılan, Karadeniz’in tek adası olan Giresun
Adası’nda manastır kalıntıları var. Kentin doğusunda yer alan Çerkes
Restaurant’da yöresel yemekleri bulmak mümkün. Tel kadayıfın en güzel
yapıldığı yerin Giresun olduğunu belirtelim.
GİRESUN’UN YAYLALARI
Karadeniz
ne kadar deniz demekse en az o kadar da yayla demek.
Giresun Dağları üzerinde 1600 metre yükseklikte bulunan Kümbet Yaylası’na
ulaşmak için Keşap yolu üzerinden içeri sapılıyor. . Yaylada
konaklayabileceğiniz altı motel ve Orman Genel Müdürlüğü’ne ait üç yayla evi
var. Yayla evlerinden yararlanmak için önceden Giresun Orman işletmesi ile
ilişkiye geçmemiz gerekiyor. Ayrıca yaylanın her yanı çadır kurup kamp
yapmak için çok uygun. Kümbet’de her türlü ihtiyacımızı karşılayabileceğiniz
minik çarşı içinde, bakkal, fırın ve berber mevcut. Yayladaki kasaplardan
kiloyla alacağımnız kekik kokan etleri odun ateşinde pişirterek veya daha
iyisi kendiniz pişirerek güzel bir yemek yiyebilirsiniz.
Her yıl Temmuz ayının 3. pazarı yapılan şenliklerde çevreden gelen
insanlarla dolup taşan Kümbet, horonlarla, koç dövüşleriyle daha da
renkleniyor. Kümbet’in 800 metre ilerisinde bulunan Salon Çayırı da bir
piknik ve konaklama alanı olarak düzenlenmiş. İçinde üç dağ evi var.
Kümbet yoluyla ya da Dereli Eğribel yolu izlenerek Şebinkarahisar’a da
çıkabilirsiniz. Yol boyunca size eşlik edecek manzara son derece
etkileyicidir. Keşfedilmemiş ulu şelaleler önünüze çıkacak, yeşillikler
içinde tırmanacaksınız.
Bir başka güzel yayla da Giresun il sınırları içinde, 2100 m. yükseklikte,
özellikle kış sporları için çok uygun doğal bir piste sahip Bektaş Yaylası.
Pırıl pırıl bir hava, yemyeşil bir doğa içinde konaklayabileceğiniz yaylada
Otel Karagöl her türlü ihtiyaç göz önüne alınarak hazırlanmış. Tabii burada
da ızgara et, yayla peyniri ve buz gibi sular bizi bekliyor.
Bektaş yaylasına Bulancak’tan çıkılıyor. Yol yaklaşık 2 saat kadar sürüyor.
GİRESUN’DAN DOĞU’YA
Espiye, Tirebolu,
Görele
Tekrar
sahile inip doğuya doğru Karadeniz gezisini sürdürürseniz 6 km. sonra
Keşap’tasınız. Masmavi koyları geçerek 20 dakika sonra da Espiye’ye
ulaşacaksınız. Bu yol yeni açılan yoldur. Eğer aceleniz yoksa ve
Karadeniz’in dağ güzelliklerini yaşamak istiyorsanız, yeşillikler içinde,
virajlı bir yol Armelit Dağı’nı aşarak ve Yağlıdere’yi izleyereki Espiye’ye
ulaşır. Espiye’nin 3 km. batısındaki Andos Kalesi çevrenin ender tarihi
yapılarından biridir. Solunuza denizi, sağınıza fındıklıkları, yani bir
yanınıza Karadeniz’in mavisini, öte yanınıza yeşilini alarak ilerliyorsunuz.
6 km. sonra Tirebolu’ya geliyoruz, bu yol üzerinde denize girebileceğiniz
çok güzel kumsallar var. Denizin kıyısındaki Saint Jean kalesi ve Rumlardan
kalma güzel taş yapılar Tirebolu’yu daha da çekici kılıyor.
Harşıt Çayı’nı aşıp deniz ve fındıklıklar arasından yolumuza devam ediyoruz.
13 km. sonra Görele’yi göreceksiniz. Burada yolunuza bir süre ara verip,
kıymalı kapalı ve imansız peynirle yapılan pidenin tadına bakın. Görele’nin
yaylası ilçe merkezine yarım saat mesafedeki, Dokuzgöz Yaylası. Yaylanın
temiz havasından ve güzel doğasından daha fazla yararlanmak isterseniz,
ormanın ve pınarların arasında Orman Genel Müdürlüğü’ne ait bungalovlarında
konaklayabilirsiniz. Ancak önce Orman İşletmesi ile ilişkiye geçmelisiniz.
|