Smintheion
Yöredeki bir başka kaplıca bölgesi de Tuzla. Anayoldan 500 metre içerideki kaplıca, Kestanbol kadar gelişmiş değil.
Tuzla’yı geçip Gülpınar’a ulaşıyoruz.
Gülpınar’ın kuzeybatısındaki vadideki kalıntılar bir kutsal alana ait. Smintheion Kutsal Alanındaki Helenistik döneme tarihlenen Apollon Tapınağı’nda restorasyon çalışmaları sürdürülüyor. Restorasyon, Assos’ta olduğu gibi Efes Pilsen’in sponsorluğuyla gerçekleşiyor. Tapınağın merdivenleri temizlendi ve sütunlar yeniden düzenlendi. Tapınak bütün görkemiyle yeniden şekilleniyor.

 

Alexandra Troas ve Simintheion
Kumburnu’ndan geri dönüp, yine Geyikli üzerinden sahil boyunca güneye ilerleyip Gülpınar’a yöneliyorsunuz. Odunluk İskelesi’ni sağınızda bırakıyor ve Türkiye’nin batıdaki en uç noktasına, Babakale’ye adım adım yaklaşıyorsunuz.
Ama bir başka durak noktası daha var önünüzde. Ünlü Kestanbol Kaplıcaları ve onun hemen yakınında olan Alexsandra Troas antik kenti.
Troas M.Ö. 310 yılında bir kaplıca kenti olarak Antigonas tarafından kurulmuş. Güneş ışınları da enaz burada zarar veriyormuş insana, yapılan araştırmalara göre.
Ören yeri, palamut ağaçları arasında ve taşlık bir alana dağılmış. Kestanbol yolu üzerindeki görkemli kemerli kalıntıları, Hadrianus döneminde yapılan hamamlara ilişkin. Surlar, stadium, tiyatro ve dor düzeninde tapınak keyifli bir keşif yolculuğu ile görülebilir.