Anasayfa   |   EGE  |   AKDENİZ  |   MARMARA |   DOĞU ANADOLU  |  İÇ ANADOLU   |   KARADENİZ


YARIMBURGAZ MAĞARASI

Yarımburgaz, Türkiye'nin en eski arkeolojik yerleşmelerinden biri. Belki sadece en eski İstanbul'da denilebilir. Alt Paleolitik çağdan başlayarak, Orta Bizans dönemine kadar geçen pekçok tarihi ve tarihöncesi devirde yerleşim alanı olarak kullanılmış eski bir tanık. Ayrıca ilk mağara araştırmalarının yapıldığı ve İstanbul'daki ilk kilisenin bulunduğu yer.

İstanbul'un 22 km batısında, Küçükçekmece ilçesi sınırları içinde, Sazlıdere vadisinin doğusunda, denizden 15 metre yükseklikte, yaklaşık bir kilometre uzunluğunda bir mağara; Yarımburgaz...

Yarımburgaz'da ilk kazı; 1964'te Prof. Dr. Şevket Aziz Kansu tarafından yapılıyor.O'nu 1986'da İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Özdoğan'ın kazısı ve 1988'de California Berkeley Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi işbirliğiyle yürütülen Prof. Dr. Güven Arsebük'ün kazıları izliyor.

Buluntular heyecan verici. İlk yerleşim belirtileri; GÖ. 400000 yıllarına tarihleniyor. Türkiye'deki en eski yerleşme olduğu gibi sınırlar Yakındoğu ve Güneydoğu Avrupa'ya kadar uzatıldığında da Alt paleolitik çağ kültür verilerini içeren bir başka yerleşmeye rastlanmıyor. Mağarada rastlanan bir başka ilginçlik, mevsimden mevsime insan ve Ursus deningeri denen ayı atababası tarafından dönüşümlü kullanılmış olmasıdır.

Arkeolojik açıdan tüm bu özelliklere rağmen mağara korumasız ve her an tahribata açık durumda. Bugüne kadar film yapımcılarından definecilere, ziyaretçilerden kamu kuruluşlarına ve bazı amatör arkeologlara kadar pekçok kimsenin tahribatına uğramış. Uğramaya da devam ediyor. Film çekimleri sırasında duvarları alçı taşı ve benzeri diğer yapay dolgu malzemeleriyle doldurulmuş, paleolitik çağ dolgusuna kadar inen hendekler kazılıp içine su basılmış.Hendeğin iki yanına kule ve köprü inşa edilmiş. Film çekimleri yetmemiş bu kezde defineciler musallat olmuş mağaranın başına. Mağaranın içi bu vurdumduymazlığın izleriyle dolu. Kah birkaç metre derinliğinde, kah arkeologlarınkiyle karıştırılacak büyüklükte bir sürü çukur var Yarımburgaz'ın içinde.

Bir de "şakacılar" var. Çatalhöyük'tekilere benzer bir geyik figürü resmedilmiş duvarlardan birine. Çok gerçekçi görünmesine rağmen bunun resmin 20. yüzyıld -95 sonrası- bir "şakacı" tarafından yapıldığı ortaya çıkmış.,Ama mağaranın yaklaşık 400. metresinde bulunan iki gemi tasviri İÖ. 5. yüzyılada Cenevizli gemicilerce yapılmış, bu biliniyor.

Yarımburgaz zamana direnmeyi başarmış, hala da direniyor. Ancak bir sorun var, zaman ona dış etkilerden daha az zarar veriyordu. Şimdi zamana direnmeyi bir yana bırakıp tahribatlara karşı kendini korumaya çalışıyor. Üstelik ondan yana olan kimse de yok...

                               arkeolog@postaci.com                                  design @rzawa