Ayvalık'a gidipte Cunda Adası'nı görmemek olmaz. Cunda Adası'na gidipte
balık yememek olmaz.
Cunda adası (Alibey Adası) Ayvalık ile bir köprü yol aracılığıyla
birleşmeden önce, gerçek bir ada olduğu zamanlarda balıkçı teknelerinin inşa
edildiği küçük atölyeler ve sahildeki köyüyle izole bir yerdi. Şimdi bir
tatil beldesi olma yolunda ilerliyor. Özellikle girişte soldaki "bilmemne
resort" tarzındaki dev tatil şehirlerini görmek moral bozabilir tabii. Siz
aldırış etmeyin adanın arka tarafına dönen yolu takip ettiğinizde
restoranların, küçük bir limanın ve şirin taş evlerin olduğu Cunda'ya
geleceksiniz. Sahil boyunca, balık restoranları, çay bahçeleri ve bir iki de
bar var. İşte mekanınız burası. Ama önce biraz çevreden söz edelim.
Sahil şeridinde sıralanan tüm bu silsilenin bir sokak arkasında eski Cunda
adasına giriveriyorsunuz hemen. Turizmin geldiği her köy ve kasaba gibi
burada da bir sahil şeridi ve paralel arka sokağı mevcut. Bu sokakta bir iki
çok şirin eski bakkal yanında gerçek sızma zeytinyağı ve zeytin
bulabileceğiniz dükkanlar var. Bu paralel yola dik inen sokaklardan yukarı
tırmandıkça sıcak yaz havası, yalnızca ağustos böceklerinin böldüğü bir
sessizlikle kendini hissettiriyor. Daracık taş parke sokaklar, taş evler -
kimi yerlerde restore edilmiş ama genellikle eski haliyle korunmuşlar -
arasında yürümek sizi rahatlatacak.
Sahilde kendinizi herşeye rağmen
turistik ama hoş bir güney kasabasında hissederken, bu sokaklarda gerçekten
coğrafya değiştirdiğinizi anlayacaksınız. Sırtlara doğru uzayıp giden bu
labirentte evlerden gelen bir
iki konuşma sesi ve Yunan radyo kanallarından
yükselen cılız melodiler Ege'de olduğunuzu anlamanıza yardımcı olur
herhalde. Buradaki küçük meydanda eski bir ortodoks kilisesinden kalanlar,
fooğraf makinesi olanlara hoş görüntüler veriyor. Kilisenin duvarları yer
yer çatlamış ve zamanla bilinçsiz kişiler tarafından oldukça yıpratılmış.
Ama iç duvarlarda hala bir iki duvar resmi görmek mümkün.
Gelelim Cunda'nın en bilinen özelliğine, yani deniz ürünlerine. Burada adını
bile duymadığınız deniz mahsullerinin tadına bakmak mümkün. Balıkçıların
ağından yeni çıkmış taze balıklar, deniz börülcesi, ıstakoz, ahtapot,
kalamar, aquadis, istridye, midye ve daha neler neler. Akşam hava kararırken
gidip deniz
kıyısında bir masa bulun. Bu harika menünün tadına dostlarınızla varın. Bir
de rakı açtınız mı keyfinize diyecek yok.
Cunda'da konaklama, kahvaltı dahil 10 milyon civarında. Özellikle Ağustos
ayında fiyatların arttığını düşünürsek, Eylül ayı içinde daha hesaplı
yerlerde de kalabilirsiniz. Restoranlarda fiyatlar geniş bir yelpazede.
Gerçekten iyi, ama çok iyi bir akşam yemeği yemek istiyorsanız Lale
Restaurant'ı tavsiye ederiz. (Tel: 0266 327 10 63) Burada deniz çuprası,
deniz börülcesi, ahtapot salata (buranın en özel tabağı), kalamar
(İstanbul'da yediğiniz kalamarları unutun), aquadis (mükemmel bir deniz
kabuklusu ve harika bir sosla geliyor), salata, türlü mezeler ve tabii
rakıdan oluşan iki kişilik bir akşam yemeği için 25 milyon ödüyorsunuz.
Ayvalık'a ulaşmak çok kolay aslında ama yol sandığınızdan uzun gelebilir.
Bursa - Balıkesir üzerinden otobüs ile kolayca ulaşabileceğiniz gibi, özel
aracınızla Çanakkale üzerinden sahil yoluyla keyifli bir yolculuk da
yapabilirsiniz. Ancak yalnızca haftasonunuz olduğunu düşünerek Bursa yolunu
kullanmanızı tavsiye ederiz. Hele bir de Cuma günü öğlen yola
çıkabiliyorsanız akşama harika bir yemek yemek gibisi yoktur. Şimdiden
hepinize iyi haftasonları.
Ege Denizi’nin kuzeyinde yer alan Cunda Adası, Dolap
Boğazı’ndan bir köprüyle Ayvalık’a bağlı Ada niteliğini yitirmiş, biraz
yarım ada gibi olmuş artık. Ayvalık’a uzaklığı 7 km. Cunda’nın haritada
geçen adı Alibey Adası. Fakat hem turistler hem de buranın yerlileri Cunda
ismini daha çok beğenmiş olmalı ki Alibey adası için ta Osmanlılar
zamanından kalma “Cunda” ismini kullanıyorlar.
ULAŞIM.
Cunda’ya ulaşmak
zor değil, ama önca Ayvalık’a gitmemiz gerekiyor. Ayvalık’a ulaşım için,
karayolu ve havayolu ulaşımını kullanabilirsiniz. Deniz yoluyla ancak
bandırma’ya kadar gidebilirsiniz. İstanbul’dan Ayvalık’a gitmek için
Tekirdağ-Çanakkale-Ayvalık güzergahı en uygun yol. Bu güzergahta yollar hem
yeni hem kalabalık değil. Üstelik mola verip Tekirdağ’ın o ünlü köftesini
tatma şansınız var.
İstanbul’dan
Ayvalık’a özel otonuzla gitmeyecekseniz, uzun bir yoldan; Bursa üzerinden
Balıkesir-Edremit-Burhaniye-Gömeç-Ayvalık rotasında gittiğini
söyleyebilirim. Yollar bozuk, üstelik otobüsler’de muhtelif duraklarda durup
yolcu alıyorlar. İzmir’den Ayvalık’a gitmek nispeten daha kolay. Bu durumda
izleyeceğimiz yol , İzmir-Menemen-Dikili-Ayvalık şeklinde. Yola Ankara’dan
çıkanlar ise Eskişehir üzerinden Bursa ve Balıkesir’e geçip Ayvalık’a
ulaşacak. Eğer uçakla seyahat etmek istiyorsanız THY’nin Edremit’e seferleri
var. Edremit-Ayvalık arası sadece 40 km. Ayvalık’a kadar geldikten sonra
Cunda’ya geçmek çok kolay. Otogardan her yarım saatte bir geçen belediye
otobüsleriyle de gidebilirsiniz. İskeleden her saat başı kalkan motorla da
gidebilirsiniz. Bizim önerimiz, güzel havalarda deniz yolunu tercih
etmeniz.Özel otosu olanların, Cunda’da benzin istasyonu olmadığını
unutmaması ve Ayvalık girişindeki benzinciye uğraması gerekiyor. Bir de
bankada yapmanız gereken işlemler varsa Cuda’ya geçmeden önce bunları
halledin. Çünkü adada hiçbir bankanın şubesi yok.
Yolculuğunuzu
otobüsle yapacaksanız Pamukkale veya Kamil Koç’u arayacaksınız. Yazın yola
çıkmadan en az 2-3 gün öncesinden rezervasyon yaptırmakta fayda var. Kışın
yer bulmak o kadar sorun değil.
KONAKLAMA
Cunda’da yer
bulamamanız, eğer çok yoğun bir sezonda gitmiyorsanız tabii, neredeyse
imkansız. Çünkü ilçe merkezine uzak olan otellerin çoğu rahat olmasına
rağmen, kalabalık değil. Mutlaka merkeze yakın bir yerde kalmak istiyorsanız
en iyisi rezarvasyon yaptırmak. İlçe merkezinde çok sayıda otel ve pansiyon
bulunuyor. Pansiyonların çoğu da otelleri aratmayacak ölçüde rahat. Üstelik
bunların büyük bir kısmı eski Rum evlerinin içinde... eski fakat bakımlı
binalar, yüksek tavanlı ferah odalar... otellerin çoğu da küçük ama rahat ve
temiz. Gene de en iyisi kalacağınız yere karar vermeden önce aşağıda
bilgileri gözden geçirmeniz..
Cunda Oteli:
Panaromik bir restoran, tamamı deniz manzaralı odalar ve özel bir plajla
ağırlıyor.misafirlerini Cunda Oteli. Otelde 44 oda ve 92 yatak var. Üstelik
ilçe merkezinde denize girilebilen tek yer. (Mithatpaşa Mah. Donbadis
Mevkii, Tel: 0 266 3271943
Artur Motel:
Denize bakan küçük bir motel Artur Motel , içeride 8 oda ve 20 yatak var.
Odaların 3’ü deniz manzaralı ve tümü halıyla kaplı. Her odada banyo,
tuvalet, mini buzdolabı ve televizyon var. (Sahil Boyu No:14 Tel: 0 266
3271014)
Atün Pansiyon: her
odada banyo ve tuvaleti olan tek pansiyon Atün Pansiyon. Odalar da temiz ve
rahat. Yemek ve kahvaltı verilmiyor, bahçesi de yok. Buna rağmen girişe
koyulmuş iki masa, dinlenmeye, diğer misafirlerle ve pansiyon sahipleriyle
sohpet etmeye imkan veriyor. Pansiyonun içinde kontörlü telefon büyük bir
rahatlık sağlıyor. (Namık Kemal Mah. Çarşı Cad.No:17 Tel: 0 266 3271554)
Altay Pansiyon:
Cunda’nın taş sokaklarında yer alan çok temiz bir yer. Ocak kullanımlı
mutfak ve banyonun yanı sıra bir de televizyon odası var. Burada kalan
misafirler yemeklerini mutfakta kendileri pişirip pansiyonun geniş
bahçesinde yemeyi tercih ediyorlar. (Namık Kemal Mah. No:18 Tel: 0 266
3271024)
Kalacağınız yere
eşyalarınızı bıraktıktan sonra Cunda sokakları sizi bekliyor. Tabii henüz
hava kararmamışsa... çünkü Cunda sokaklarında karşılaşacağınız evleri,
onların canlı renklerini, incelikle süslenmiş pencerelerini, kapı kollarını
en iyi şekilde incelemek için güneş ışığına ihtiyacınız var. Adayı gezmeye
Kordon’dan Cunda otelinin olduğu taraftan başlayabiliriz. İlk göreceğiniz
yer, denize bakan “Yetiştirme Yurdu” diye anılan “Papaz’ın Sarayı”. Sahil
yolunda ilerlemeye devam ederseniz buradan sonra taşkahveye’ye ulaşırsınız.
Taşkahve’de yorgunluğunuzu attıktan sonra, gene sahilde yer alan El
Sanatları sergisini mutlaka görün. Çünkü burada herkesin hoşuna gidebilecek
çalışmalar var. Yukarıda adı geçen yerler, Cunda’nın gezilmesi en kolay
yerleri. Şimdi adanın sahilini bırakıp biraz içerileri gezelim. El sanatları
muzesinden kordon boyuna geri yürümeye başlar da postanenin oradan ara
sokaklara girecek olursanız, artık akmayan Aşağı Çeşme’ye ulaşırsınız. Aşağı
Çeşme sırasındaki Taksiyarhis Kilisesi, Cunda’daki onlarca kilesinin içinde
en sağlam kalanı. Duvar resimleri bile bir takım silinmelere yada
bozulmalara maruz kaldığı halde duruyor.taksiyarhis kilisesi çevresinde ve
Cunda’nın diğer sokaklarında da birçok tarihi Rum evi göreceksiniz. Bunların
çoğunun içinde yaşanıyor, çünkü oldukça sağlam yapılar. Adaların arkalarına
doğru ilerleyecek olursanız, denize girilebilecek muhteşem koylar sizi
bekliyor. Fakat bunun için ya taksi kullanacaksanız yada tekne turlarında
yararlanacaksanız. Özel otonuzla geldiyseniz denize girilebilecek yer bulmak
konusunda hiçbir problem yaşamazsınız. Özellikle de “Ortunç Plajı” burada
denize girilebilecek en guzel yerlerden biri. Adanın arka tarafında Pateriça
Körfezinde bir de muhteşem manastır var. Agios Dimitrios Ta Selina
Manastırı. Denize bakan bu görkemli yapı bir manastır ve yanındaki küçük bir
kiliseden oluşuyor. Buraya denizden ulaşmakta mümkün.
YEMEK
Adaya geliş
saatiniz akşama rastlıyorsa ya da adayı gezerken artık akşam olduysa en
iyisi güzel bir yemek yemek. Yemek tabii ki balık olacak ilk gün buranın
spesiyalitesi olan papalina ideal. Üstelik hemen hemen tüm restoranlarda da
bulabilirsiniz. Ama önemli olan nasıl pişirildiği. Bu nedenle
başvurabileceğiniz güvenli adreslere ihtiyacınız olacak. (BALIKÇI BARINAĞI –
ARTUR RESTORANT – NESOS RESTORAN )
Güze bir yemek
yedikten sonra Cunda’nın sahilinde kurulan ve her türlü hediyelik eşyanın
bulunduğu pazara gidebilirsiniz. Burada, turistleri en çok rağbet ettiği
eşyalar tığ işleri, kurulan çok fazla tezgah olmasada mutlaka ilginizi
çekecek birşeyler bulacaksınız. Pazardan sahil boyunda yüremeye devam
ederseniz çeşitli yerlerden yapılan ve “ada lokması” adıyla satılan tatlıyı
denemek isteyebilirsiniz. Aslında “Ada Lokması” bildiğimiz “İzmir
lokması”nın ortası delik olmayanı. Bir diğer deyişle de “saray lokması”.
Yapılış şekli “yoğun talep” e yetişmek için olsa gerek, oldukça hızlı. Nasıl
yapıldığını görmek istiyorsanız sahil boyunca yürüyün. Kordon Boyu’ndaki son
kafe/restoranlardan biri olan Ada Restoran’ın önünde bir kalabalık
göreceksiniz. Kalabalığı katılırsanız “ada lokması” nın yapılışını
izleyebilirsiniz.
Gece geç saatlere
kadar eğlenmeyi sevenlerdenseniz Cunda bu konuda şimdilik tek bir seçenek
sunuyor size: Zeytin Bar, Sahil Boyu Caddesi’nin bitiminde, denize bakan iki
katlı eski bir binanın içinde yer alan bu barda, daha çok türkçe pop olama
üzere, değişik türlerde müzik çalınıyor.
Cunda’yı tam
anlamıyla ve rahat rahat yaşamak en az birkaç haftanıza alır. Bu birkaç
haftayı adada geçirdikten sonra geri dönmek istemeyebilirsiniz de.......
ÖNEMLİ TELEFONLAR
Belediye: 0 266 3122308 / 3121023
Emniyet : 0 266 3129500
Turizm Müdürlüğü: 0 266 3122122
Hastahane : 0 266 312 1744
|