Tanrıların sığınağı

Kaz Dağı... Zeus'un Olympos'u bırakıp Troia savaşını seyretmeye geldiği İda Dağı, şimdi doğanın güzelliklerini seyretme ve yaşama mekânı... Muhteşem coğrafyası, efsaneleri ve masalları ile insanı kucaklayan bir yapıya sahip.


Marmara Bölgesi'nin güneybatısı ve Ege Bölgesi'yle doğal bir çizgi oluşturan Kaz Dağı'nın mitolojideki adı İda Dağı.

Mitolojik zamanlarda cangıllarında kaplanların dolaşıp, vahşi hayvan kükremelerinin yankılandığı, güzelliğiyle ünlü Paris'in su perisi sevgilisi Oinone ile ormanlarında seviştiği, büyük bir trajediye neden olan dünyanın ilk güzellik yarışmasının aşk tanrıçası Aphrodite lehine sonuçlandığı, daha sonraları ise Sarı Kız efsanelerinin kaynağı gizemli bir dağ.

İstanbul'dan yaptığımız yolculuğumuzun yorgunluğunu atmak için, ilk olarak kendimizi kaplıcaları ile meşhur Güre'ye atıyoruz. Güre kaplıcalarında suyun çıktığı yerdeki sıcaklığı 67.5, havuza aktığı yerdeki sıcaklığı ise 53 derece. Bu su, romatizma, solunum yolları, kas, kemik ve cilt hastalıklarına iyi geliyor. Güre, şirin mimarisiyle kendini koruyabilmiş küçücük bir Osmanlı kasabası. Kasabanın görülmeye değer yerlerinden biri de mezarlığı. İlginç desenli, sayıları sayılamayacak kadar çok olan mezarlar sayesinde mezarlık da turistik bir yer haline geliyor.

Çevrede gezilecek yerlerden biri de Sutüven Şelalesi. Yaklaşık 15 metreden dökülen şelaleyi seyretmek insana huzur veriyor. Güre'ye gelmeden Taş Köprü'den sola kıvrılıp 3 kilometre kadar gittiğimizde Pınarbaşı'na ulaşıyoruz. Söğüt, kavak ve çınar ağaçları ile kaplı derin bir vadinin yeşilliğine gömülü Pınarbaşı'nda her yerden pınarlar fışkırmakta. Ayrıca alabalık üretim çiftliği de bulunuyor. Ama kapalı mekân olmadığı için sadece havanın izin verdiği günlerde alabalık yiyebiliyorsunuz.

Yörenin en ilginç köylerinden biri kuşkusuz Adatepe köyü. Türk ve Rum mimarisinin iç içe geçtiği bu köyde, çok değişik köy evlerine rastlamak mümkün. Büyük şehirlerden kaçıp buraya yerleşenler birçok evi restore etmişler. Bazıları ise bu evleri turizme açmış, otel veya pansiyon olarak kullanıyorlar. Sıcak bir ortama sahip olan bu küçük tesisler, müşterilerine at gezileri ve doğa yürüyüşleri gibi alternatifler sunuyor.

Tanrıların sığınağı

Eğer Türkiye'nin ilk özel etnografya müzesini görmek istiyorsanız, Edremit çıkışındaki Tahtakuşlar köyüne de uğramalısınız.

Emekli öğretmen Alibey Kudar'ın yıllarca uğraşarak kişisel çabalarıyla meydana getirdiği bu müzede, Orta Asya'dan Anadolu'ya göç eden Türk boylarının yüzlerce yıllık kültürüne ait, iğneden ipliğe, irili ufaklı birçok eşya sergilenmekte.

Adatepe köyüne giderken göreceğiniz Zeus Altarı (Sunağı) tabelası sizi körfezin en panoramik noktasına götürecek.

Kaz Dağı ve çevresi, doğal güzelliği kadar arkeolojik kalıntılar açısından da hayli önemli. Behramkale'deki Assos, Altınoluk yakınındaki Antandros, Gargara ve Lamponeia kalıntıları, Ezine yakınlarındaki Neandria kenti, bugünkü Oduniskelesi'nde bulunan Aleksandria Troas, Bayramiç yakınlarındaki Skepsis ve Kebrene kalıntıları, bölgenin arkeolojik zenginliğinin en önemlileri.

Tarih ve doğa tutkunlarına dört dörtlük bir gezi seçeneği oluşturan Kaz Dağı, alternatif tatil düşleyenler için...

Oksijen deposu dağ

Bol oksijenli bir hafta sonu geçirmek için İstanbul'a yakın sayılabilecek mesafede bulunan Kaz Dağı iyi bir seçim olabilir.


İstanbul'a yakın sayılabilecek bir mesafede bulunan Kaz Dağı ve çevresi kışın bu günlerinde en uygun kaçış mekanlarından... Öncelikle havanın size hiç de kardeşçe yaklaşmayacağını hatırlatalım. Ancak bölge yaz - kış değişmeyen harika bir doğaya ve tertemiz bir havaya sahip. Türkiye'nin en çok oksijen üreten bölgesi, başka bir deyişle akciğerleri.


Edremit pazarından zeytinyağı ve peynir alın
Özellikle Kaz Dağı çevresinde bulunan Tahtakuşlar ve Çamlıbel gibi köylerde konaklamak son derece uygun olabilir. Hem keyifli hem de ucuz bir tatil için geçirebilirsiniz. Buradaki Hasanboğuldu göleti ve yukarısına uzanan nehir boyunca devam eden patikalarda haftanın tüm stresini atabilirsiniz. Çevrede ziyaret edilecek yerler arasında Altınoluk Köyü, Adatepe ve mutlaka Edremit Pazarı var. Buradaki pazarı ve içerideki sabit pazarla hanları dolaşmalısınız. En güzel zeytinyağı ve peynir çeşitleri sizi bekliyor. Altınoluk köyünde şıra içmeyi de sakın ihmal etmeyin. Bu civarda kalmak için gözü kapalı tavsiye edebileceğimiz yer İdaköy Çiftlik Evi. Ama gitmeden önce mutlaka randevu alın.
İdaköy Çiftlik Evi: 0266 387 34 02


Kaz Dağları'nda "doğal" tatil

Kaz Dağları'nın eteklerinde bulunan Küçükkuyu'daki Öngen Country Hotel, hafta sonları doğanın tadını çıkarmak isteyenleri ağırlıyor.


Dünyanın ve tabii ki Türkiye'nin oksjien deposu olarak bilinen Kaz Dağları eteklerinde bulunan Country Hotel, her şeyden önce sıcak yaz günlerinden son derece serin. Edremit Körfezi'ne tepeden bakan çiftlik harika bir manzaraya sahip. Tüm yemekler buradaki bahçelerde elde ediliyor dolayısıyla her şey doğal ve sağlıklı. Ekmek, börekler özel köy fırınında yapılıyor. Keçi peyniri, inek sütü, yumurta, bal, zeytinyağı ve sebzelerin tamamı yerli üretim.

Burada dinlenip enfes yemeklerden tadabilirsiniz. Canı sıkılanlar çevredeki güzellikleri keşfedebilirler. Burada bulunan Başdeğirmen (Roma) Köprüsü, Mıhlı Çayı, 500 yıl önce Oğuzlar'ın Çetmi boyunun öncü beyleri tarafından kurulmuş olan ve uzun süre Rumlarla Türklerin birlikte barış içinde yaşadığı Yeşilyurt Köyü görülmeye değer.

Tel: 0286 752 24 34/5