TRABZON TARİHİ
(Yazılar
www.karalahana.com sitesinden
alınmıştır.)
Karadenizin antik çağdaki adı Pontos Axeinostur ( Helence Vahşi deniz )
fakat kötüye iyi isim takarak onun huyunun değiştirilebileceği bir Helen
geleneğiydi .Karadenizin ismi Pontus Euxeinos’a ( sakin deniz ) çevrildi .

Orta çağda çizilmiş iki haritadan biri , 1360 tarihli ancak
daha eski devirleri tasvir ediyor
Doğu Karadenizde 100 bin ila 1milyon yıl öncesinden kalma el aletleri ,
insan yapımı balta ve kesici aletler bulunmuştur . M.Ö. 1000-600 yıl
arasında Yunanlılar Karadenize denizci ve tüccar olarak gelmiş ve ticaret
kolonileri kurmuştur .Bunlar Sinope ( Sinop ) , Amastris ( Amasra ) ,Amisos
( Samsun ) ,Kerasos ( Giresun ) ,Trapezos ( Trabzon ) , Bathys ( Batum )
....gibi . Helenler buradaki yerli halkla karışmışlar bölgeye helen dili ve
kültrürü hakim olmuşsada , Ege medeniyetine göre kaba ve uzak sınır kentleri
olarak kalmışlardır . M.S. 2.yy.da yaşayan tarihçi Arrianos’a göre
Trabzondaki yazıtlar Grekçe imla hatalarıyla doludurki bugünkü Trabzon
Rumcasının diğer Grek aksanlarından bariz farkının daha o dönemde oluştuğunu
gösterir . Bu farkın Helenleşen yerlilerin konuştuğu eski dillerden
kaynaklanması muhtemeldir. 4 yüzyılda kilise tarihçisi Epiphanios Trabzona
Laz kenti diyerek burun kıvırmıştır .Bölgenin yerli halkları hakkında
bilinenler oldukça sınırlıysada dökümanlar kısmında bulabileceğiniz M.Ö.
4.yy.daki Ksenephonun yolculuk anılarından Zigana ile Ordu arasında Taohlar
, Haldiler ,Hepkametler , Makronlar , Mossinekler ve Tibarenleri , Trabzonun
doğusunda Kolhidleri öğreniyoruz .

Tarihte Karadeniz ismini ( Pontos ) kurulmuş iki devlet vardır .Birincisi
Hellenistik çağdaki Pontos Devleti ( m.ö.302-63 ) diğeri son Bizans devleti
Trabzon imparatorluğu ( 1204-1461) .
Pontos Krallığı Büyük İskenderin Anadoluyu Pers istilasından kurtarmasının
ardından kurulmuş .kuruluş bölgesi Amasya daha sonra Sinop . Kral mezarları
Amasyada duruyor .En ünlü Pontos hükümdarı Eupator lakaplı 6.Mithridat .M.Ö.
88 den 63’e kadar aralıksız 25 yıl Roma imparatorluğu ile savaşmış .Bir ara
Kafkasya , Kırım ,Anadolu ve Yunanistanı ele geçirmiş . Roma imparatorluğu
sırasıyla Sulla , Licinius Murena , Marius , Lucullus ve Pompeius gibi en
ünlü komutanlarını Anadoluya Karadeniz hükümdarlığını yoketmeye göndermişler
.Her yenilgiden sonra tekrar toparlanan Karadeniz hükümdarı Kırımda ihanete
uğramış , Romalılara teslim edileceğini anlayınca bir askere kendini
öldürterek intihar etmiş .
Oğlu bir kaç yıl sonra Romaya tekrar meydan okuyup Helen şehirlerini tekrar
birleştirmeye çalışmış , Zela’ da ( Tokat ilinin Zile ilçesi ) yakınlarında
ünlü Julius Caesar tarafından yenilgiye uğratılmış .Sezar Karadeniz
krallığını yıktıktan sonra Anadoludan Romadaki en yakın arkadaşına şu tarihi
mesajını göndermiş ;
- veni , vidi , vici ( geldim , gördüm , yendim )
Pontos krallığı Roma egemenliğinden sonra Denizli’li bir işadamı Polemon
tarafından yönetilmiş ( Bolaman kasabasına adı verilmiştir ) .Roma ve Bizans
dönemlerinde Karadeniz tarih sahnesinde ana unsur olmaktan çıkmış bir taşra
vilayeti olmuştur .4.yüzyılda Hristiyanlık yayılmış . 5.yüzyılda Laz
hükümsarı Tsatse’de bu dini kabul etmiştir . Laz’lar siyasi olarak İranla ,
Bizans arasında kalınca Bizans ve İran arasında 50 yıl sürecek savaşlar
dizisi ortaya çıkmış. Rize’den Diyarbakır ve Mardin’e kadar uzana sayısız
kale bu dönemde yapılmıştır .
Anadolunun Türklerce fethi Karadenizi pek etkilememiş , Selçuklular 1214de
Sinop limanını ele geçirmişsede kıyı bölgesi bir kaç yüzyıl daha Rum
egemenliğinde kalmış .1080 yılında Theodor Gabras Trabzonda kendi beyliğini
kurmuş .1204 yılında Haçlılar İstanbulu işgal edince tahtın varisi Aleksios
Komnenos maiyetiyle Trabzon’a sığınıp kendisini Bizans imparatoru , Rum
Kayzeri ve tüm Doğunun hükümdarı ilan etmiş . 1461 yılında Fatih Sultan
Mehmet Trabzon’u fethedince çocuklarıyla öldürülmüş ve son Karadeniz devleti
yıkılmıştır . Bu tarihten sonra bölge İslamlaşmış ve Türkleştirilmiştir .
Marko Polo 1295 de Çinden dönüşünde bir süre Treabzonda kalmış. Trabzon’da
köklü bir Ceneviz kolonisi her zaman olmuş bu koloni içinde Kristof Kolombun
büyük amcaları bile varmış . Eflatun felsefesini ve eski Yunan kültürünü
Rönesans Avrupasına tanıtan Kardinal Bessarion ( 1403 – 1472 ) Trabzonda
doğup büyümüş , İtalya’ya göçüp Katolik olmuş, 1464 de Papa seçilmeyi kıl
payı kaçırmış .
Trabzon imparatorluğu Osmanlıya karşı kendisini koruyabilmek için
Akkoyunlularla yakın ilişki kurmuş ve kızı Despina Hatun’u Akkoyunlu
hükümdarı Uzun Hasan’a vermiş . Despina Hatun kocasıyla beraber Fatih’e
karşı bir ittifak oluşturmak için Avrupa hükümdarlarına haberleşmiş . Çabası
sonuç vermemiş ama doğuda mahsur kalmış prenses fikri Avrupa imgeleniminde
yer etmiş . Roman türünün yeni oluştuğu yıllarda Trabzon prensesi Despina
sayısız popüler romana konu olmuş . Don Kişot bile şövalyeliğe ilk giriştiği
günlerde hayalindeki Trabzon kraliçesini kurtarmak için yollara düşmüş .
1536 – 1548 de Artvindeki Gürcü kaleleri zaptedilmiş .Trabzon da 1505
yılında Gülbahar Hatun külliyesi bölgedeki doğru düzgün tek Osmanlı
yapısıdır .
17 .yy.da Evliya Çelebi seyehatnamesinde “Trabzon ahalisinin külliyen Laz
olup vahşi kimselerdir ...Trabzonun 41 nahiyesi vardır velakin hepsi
vahşidir” diyordu .
Osmanlı bölgeyi yerel kökenli derebeyleri aracılığıyla yönetmiş .Gümüşhane –
Torul bölgesi 1600lere dek Hristiyan derebeyler tarafından yönetilmiş .18.
yüzyılda derebeyi hanedanlarının gücü artınca bağımsızlık talep etmişler .Haznedaroğlu
ailesi Trabzonda ,Tuzcuoğulları ise Lazistanda hakim olmuşlar .
Doğu Karadenizde İslamlaşmayan gayrimüslüm Karadenizliler 1913 den itibaren
tasfiye edilmeye başlanmış .1.Dünya savaşı sırasının “yeşili” Topal Osman
çetesi Giresun , Ordu ve Samsun yöresinde Rum köylerini yakıp yıkmış .Trabzonu
işgal eden Rus ordusu 1918de çekilince otorite boşluğu doğmuş Rum , Ermeni
ve Türkler çeteleşip birbirlerine karşı savaşmışlar . Trabzon merkezli bir
Pontos Devleti kurma düşüncesi 1919 Mayıs ayında kısa bir süre gündeme
gelmiş . Kentin kurulması Ermenilere verimesi ihtimaline karşın Trabzonun
ileri gelen Türkleri de Rumlarla beraber bağımsız Pontos fikrini destekleyip
Ermeni azınlığa cephe almış . Fakat 1920 deki Kuvayi Milliye hareketinin ilk
başarıları Türklerin Pontos projesini çöpe atmalarıyla sonuçlanmış .
1923 Lozan anlaşmasının ek protokol maddesine göre 300.000 Rum nüfus tahliye
edilmiş .Mübadelede temel ölçü din olduğundan Türkçe konuşan Hristiyanlar
gönderilirken , Of , Tonya ve Maçkanın Rumca konuşan müslüman halkı Türk
sayılarak yerinde bırakılmış . Cumhuriyetin daha kuruluşunda CHP ye karşı
ilk muhalefet yada diğer adıyla ikinci gurup lideri Trabzonlu Ali Şükrü
öldürtülmüş , Giresunlu milletvekilleri sindirilmiş bu olayın intikamını
almak isteyen Rizeli ( Hemşin ) Ziya Hurşit , Laz İsmail ve Gürcü Yusuf
Atatürke İzmirde suikast teşebbünde bulunurken yakalanıp asılmışlar .
Cumhuriyetin ilk yıllarında Karadeniz ciddi bir ekonomik kriz yaşamış
.Büyüklerin anlattığına göre 1930 larda Rizede çok sayıda Karadenizli
açlıktan ölmüş .Demokrat Parti yıllarında bölgede çay ekimi başlayınca halk
ilk defa para yüzü görmüş , karnı doymuş .Yinede istihdam olanağı
olmadığında batıya ve büyük şehirlere göç başlamış ...

|